Üçüncü dünya ülkelerinde Çinli işçilere yönelik saldırıların artmasıyla, ÇKP’nin gönderdikleri işçilerin güvenliği konusundaki endişeleri büyüyor ve yerel hükümetlere baskı yapıyor.
Son on yılda Afrika ülkelerinde ve Pakistan’da çalışan Çinli işçilere yönelik saldırılar hızla artmakta ve yurtdışında çalışan Çinli kitleler arasında gerginlik hissi yaratmaya başlamıştır. Bu nedenle Pekin, Çinli işçilerin yoğun olarak bulunduğu bazı ülkelerle ortak bir güvenlik yönetim sistemi kurulması için o ülkelerin hükümetlerine baskı uygulamaktadır.
Reuters tarafından yayınlanan yakın tarihli bir rapor, Pekin’in Pakistan’daki çeşitli Kuşak Yol Girişimi (KYG) projeleri kapsamında çalışan binlerce siviline kendi güçlerinin koruma sağlamasına izin vermesi için İslamabad’a baskı yaptığını ortaya koydu. Bu talep, iki ay önce Pakistan’ın Karaçi şehrinde bir bombalı araç saldırısıyla iki Çin vatandaşının öldürülmesinin ardından geldi. Pakistan’ın yanı sıra onlarca Afrika ülkesi ile Çinli yetkililer arasında ortak güvenlik yönetim sistemi geliştirmeye odaklanan müzakerelerin sürdüğüne dair çeşitli raporlar bulunmaktadır.
ÇİN’İN İŞGÜCÜ İHRACAT PLANI
Çin’in ekonomik büyümesinin yavaşlamasıyla işsizlik Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetimini rahatsız eden en önemli sorun olmaya devam ediyor ve ÇKP’nin devasa genç nesli için iş üretmesi zorlaşıyor. Çin, artan işsizlik sorunlarını yönetmek için vatandaşlarını KYG bayrağı altında üçüncü dünya ülkelerine, özellikle de Afrika ve Güney Asya ülkelerine ihraç etmeyi amaçlıyor.
Çin, 2012 yılından bu yana 200.000’den fazla Çinli işçiyi KYG kapsamında çalışmak üzere Afrika’ya taşımış ve kıtadaki Çinli göçmen sayısı 1 milyona ulaşmıştır. Afrika’da en az 2.000’i devlete ait olmak üzere 10.000’den fazla Çinli şirket bulunmaktadır. Çin’in devlet şirketleri Afrika’daki inşaat projelerinde büyük bir paya sahiptir ve yılda 40 milyar doların üzerinde gelir elde etmektedir.
ÇİNLİLERE KARŞI ARTAN SALDIRILAR
Çin vatandaşlarına yönelik bu tür saldırılar ÇKP’nin emek ihraç etme planını sekteye uğratmakla kalmıyor, küresel bir güç olarak konumunu daha da zayıflatıyor.
Temmuz 2024’te Kongo’da en az 6 Çinli öldürüldü. Orta Afrika’da Mayıs 2024’te Çin tarafından işletilen bir altın madenine düzenlenen saldırıda 4 kişi öldürüldü. Mart 2023’te 9 Çinli öldürüldü, 2020 yılında Sosso Nakombo madeni yakınlarında çıkan ayaklanmada 2 Çinli öldürüldü. Geçen yıl Pakistan’ın çeşitli bölgelerinde de Çinlileri hedef alan saldırılar gerçekleşti.
Öldürme olaylarının yanı sıra, Orta Afrika, Kongo, Nijer, Nijerya ve Güney Afrika’da çalışan Çinliler fidye için adam kaçırma olaylarına da maruz kalmaktadır.
YEREL HALKIN HOŞNUTSUZLUKLARI
Üçüncü dünya ülkelerinde Çinlilere yönelik güvenlik sorunlarına yol açan bir dizi mesele vardır. İlk olarak, Çin’in imajı son yıllarda çok kötüleşmiştir. Çin’in Borç Tuzağı, uzun zamandır yeni bir tür sömürgeleştirme olarak görülüyor. Raporlara göre, Metal ve madencilik projelerinin bazılarında sermayenin çoğuna sahip olan Çinli devlet şirketleri, yerel ortakların onayını almadan karar alma yetkilerine kendi lehlerine kullanmaktadır.
Ayrımcılık, zorla çalıştırma ve kötü çalışma koşulları da Çin karşıtlığını körükleyen önemli meselelerden biridir. Bazı madencilik işletmelerinde yerel işçilerin çok az ücret karşılığında, kötü koşullar altında ve günde 12-18 saat çalışmaya zorlandığı, itiraz eden işçilerin Çinli işverenler tarafından dövüldüğüne dair raporlar ortaya çıkmıştır. Buna ek olarak, Çinlilerin yerel iş arkadaşlarına yönelik üstünlük kompleksi ve ırkçı davranışları, yerel gelenekleri ve dini değerleri bilmemesi ve saygı duymaması yerel halkı kızdırabilmektedir.
Çinli işletmeler bazen yerel siyasete etki etmeye çalışmaktadır. Birçok durumda Çinlilerin seçim zamanlarında kendi lehlerine olan yerel yetkililere rüşvet verdikleri ya da yardım ettikleri görülmüştür. Orta Afrika gibi bazı ülkelerde ise Çinli işletmeler, kendi çıkarları için yerel yetkililer tarafından isyancı grupları desteklemekle suçlanmıştır.
Kaynak: Yeni Akit
İlk yorum yapan siz olun