MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmayla Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy’un Uygur Türklerine yönelik açıklamasına destek verdi. Akçay “Dışişleri Bakanlığımızın Bakanlık sözcüsünün 9 Şubat 2019 tarihli açıklamasına sahip çıkılarak Doğu Türkistan davasının gündemden uzak tutulmaması beklentimizdir” dedi.
Doğu Türkistan’da Çin devletinin Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikaları kamuoyu gündemini meşgul etmeye devam ederken geçtiğimiz hafta Uygurlu ozan Abdurehim Heyit’in, tutuklu olduğu Çin hapishanelerinde vefat ettiği haberi kamuoyunda büyük bir infiale sebep olmuştu. Aralık 2005’te Türkiye’de de bir konser veren Abdurehim Heyit Nisan 2007’den beri tutukluyken vefat haberinin ardından Türk Dışişleri Bakanlığının açıklaması üzerine Çin makamlarından Abdurehim Heyit’in hayatta olduğuna dair bir video yayınlanmıştı.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay konuşmasında bu videonun Uygur Türklerinin sistematik bir şekilde, baskı altında yok edilmesine yönelik Çin politikalarını örtbas edemeyeceğini ifade ederek Çin Büyükelçiliğinin Uygur Türklerinin tutulduğu kampları aklama açıklamasına sert tepki gösterdi. Akçay “Çin Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada toplama kamplarının haklılığının savunulmaya çalışılması insanlığın utancıdır.” dedi.
“Çin’in Algı Operasyonuna Karşı Dikkatli Olmalıyız”
Çin zindanlarında yüzlerce Uygur Türkü, aydın ve sanatçının tutulduğuna dikkat çeken MHP’li Erkan Akçay “Tıp fakültesinden doktorlar, Kaşgar ve Sincan Üniversitelerinden profesörler, öğretmenler, gazeteciler, yayıncılar, şairler, yazarlar hapishanededir. Mesela şimdi sormak istiyorum: Bütün bu kişilerin hayatta olup olmadıklarına dair de yeni açıklamalar yapılacak mıdır Çin tarafından? Özetle, Abdurehim Heyit’in ölüm haberi üzerinden yürütülen algı operasyonuna karşı dikkatli olmalıyız” dedi.
Akçay konuşmasına şöyle devam etti:
“Doğu Türkistan Türklerinin haklı davasının takipçisi ve savunucusu Türkiye Cumhuriyeti’dir, bu gerçek hiçbir zaman değişmeyecektir. Dışişleri Bakanlığımızın Bakanlık sözcüsünün 9 Şubat 2019 tarihli açıklamasına sahip çıkarak Doğu Türkistan davasını gündemden uzak tutmaması beklentimizdir. Ayrıca Türkistan’daki Çin zulmü birkaç videoyla da gizlenemeyecektir.
Bu istikamette acil olarak şu adımlar gündeme getirilmelidir. Çin’in kendini aklama girişimlerine karşı Kaşgar ve Urumçi başta olmak üzere Doğu Türkistan’ın çeşitli kentleri başta Anadolu Ajansı olmak üzere basın yayın kuruluşlarımızın temsilcilerine açılmalıdır ve Doğu Türkistan’da radikalizmle mücadele kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığımızın faaliyetlerine ve eserlerini dağıtmasına izin verilmelidir. Ayrıca Yunus Emre Enstitüsü de Doğu Türkistan’da faaliyetlerine başlamalıdır diyorum.”
İlk yorum yapan siz olun