HRW raporuna göre, Ningxia’da 2020’den bu yana 1.300 cami kapatıldı veya dönüştürüldü; bu da bölgedeki toplam cami sayısının üçte birine denk geliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bu hafta yayınlanan son raporunda, Çinli yetkililerin Ningxia ve Gansu gibi Müslümanların çoğunlukta olduğu eyaletlerde camileri kapattığına, yıktığına ve camileri dönüştürdüğüne dair açık kanıt ve gerçekleri belgeledi.
Rapora göre, Çin Müslümanların (Huilar, Dunganlar) özerk bölgesi olan Ningxia’da 2020’den bu yana 1.300 cami kapatıldı veya dönüştürüldü; bu da bölgedeki toplam cami sayısının üçte birine denk geliyor. BBC, bunun Çin’in İslam’a yönelik sistematik ve ülke çapındaki baskısının bir parçası olarak gerçekleştirildiğini söyledi.
Daha önce yayımlanan diğer raporlarda, Çin’in, Doğu Türkistan’da binlerce camiyi yıktığı, şeklini değiştirdiği ya da farklı amaçlarla kullandığı uydu destekli görüntülerle ortaya çıkmıştı. Hatta tarihi camilerden bazılarının umumi tuvalete ve otoparka dönüştürüldüğü ya da bar amaçlı kullanıldığı belirlenmişti.
Avustralya merkezli düşünce kuruluşu olan ASPI’nin 2020 yılında uydu görüntülerini analiz ederek hazırladığı raporda Doğu Türkistan genelinde 16 bin cami ya kısmen yıkıldı ya da ağır hasar gördüğü belirtilmişti. Bu sayı bölge genelindeki camilerin toplamının yüzde 65’ini oluşturuyor. Raporda ayrıca, Çin Komünist Partisi (ÇKP) iktidarının, 2017 yılından itibaren bölgede başlattığı faaliyet kapsamında 8 bin 500 camiyi de tamamıyla ortadan kaldırdığı yer alıyordu.
Uygur Araştırmaları Merkezi’nin Nisan 2023’te yayımlanan “Çin’de İslamofobi ve Müslüman Ülkelerin Tutumları” başlıklı raporunda Çin’de uzun süredir devam eden İslamofobi’ye dikkat çekilmişti. HRW raporu ise bu konuya bir kez daha odaklandı. Raporda da belirtildiği gibi Çin’de İslam’a ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve nefret son yıllarda endişe verici boyutlara ulaştı. Bu aynı zamanda 2017 yılında Doğu Türkistan’da başlayan İslam’a karşı savaşın artık tüm Çin’e yayıldığı anlamına da geliyor.
Çin’deki İslamofobinin resmi devlet politikası biçimini almasına rağmen, Çin Komünist Partisi’nin 2014’ten bu yana Doğu Türkistan’da Uygur Müslümanlarına yönelik kitlesel baskıları Müslüman çoğunluğa sahip birçok ülke tarafından destekleniyor. Son birkaç yılda Çin rejimi, “yeniden eğitim ve aşırılıktan arındırma” bahanesiyle milyonlarca Müslümanı toplama kamplarına gönderdi ve Doğu Türkistan’da binlerce camiyi yıktı. Ne yazık ki İslam dünyasının sessizliği ve Çin yanlısı tutumu, Çin rejiminin Uygur Müslümanlarına karşı bu tür zulüm ve ihlalleri gerçekleştirme ve daha da genişletme konusunda cesaretini arttırıyor.
Uygur Araştırma Merkezi İcra Direktörü Abdulhakim İdris, HRW’un bu raporunu değerlendirirken “İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün bu yeni raporu, Çin’de yıllardır İslamofobi’ye karşı yaptığımız uyarıyı doğruluyor. Biz diyoruz ki ‘Çin İslam’ın ve Müslümanların dostu değildir. Çin, her ne kadar dünya çapındaki Müslümanları aldatsa ve Müslümanların müttefiki gibi görünse de, içeride İslam’ı ve Müslümanları yok etmeye çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
Çin’in İslam’a karşı yürüttüğü savaşın diğer Çin eyaletlerine yayılması, Çin’in İslam’a karşı aşırılık ve terörizm iddialarını çürütüyor ve Uygur Türklerinin anlattığı gibi bu, Çin’in niyetinin her zaman İslam’ı ortadan kaldırmak olduğunu ortaya koyuyor.
İdirs ayrıca “Söylediğimiz gibi Çin, toplama kamplarını, Uygurları ‘yeniden eğitmek’ veya onlara ‘istihdam sağlamak’ amacıyla inşa etmedi, asıl amacı onların İslami kimliğini yok etmektir. Maalesef dünya bunu görmezden geldi. İslam dünyası, Çin’in İslamofobik politikalarına karşı çıkmak yerine sessiz kalmayı ve Çin’i desteklemeyi tercih etti. Bu tutum, Çin’in islamofobi politikalarının artık daha da yaygınlaşmasına neden olabiliyor” dedi.
Abdülhalik Kara / Yeni Akit
İlk yorum yapan siz olun