Uygurlar ve Tibet için kampanya yürütenler Çin Başkanı Xi’nin Fransa’ya gelişini protesto etti

Çin Başkanı Xi Jinping’in ziyarete geldiği Paris sokakları, Doğu Türkistan ve Tibetteki insan hakları ihlallerine karşı kampanya yürütenlerin bir araya geldikleri bir aktivizm gösterisine sahne oldu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Pazar günü Fransa’nın başkenti Paris’e gelişi, Doğu Türkistan ve Tibet için kampanya yürütenlerin bu bölgelerdeki insan hakları ihlallerine ilişkin kaygılarını vurgulamak üzere bir araya geldikleri bir aktivizm gösterisine sahne oldu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, son on yılın ilk Avrupa ziyaretini gerçekleştirdi. Ziyaret programını Fransa’da başlayan Xi Jinping, Pireneler bölgesine geçmeden önce Pazartesi günü Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşmelerde bulundu.

Çin devlet medyası Xi’nin Paris’e varışıyla ilgili haberlerinde, Çin ve Fransız bayraklarıyla süslenmiş sokakları ve başkanlarını karşılayan Çin vatandaşı grupları resmetti. Ancak, bayram havasının ortasında, Birleşmiş Milletler’in insanlığa karşı suçlar konusunda endişelerini dile getirdiği Doğu Türkistan ve Tibet için kampanya yürütenler de başkent sokaklarına çıktı.

Birleşmiş Milletler’in insanlığa karşı suçlar konusunda endişelerini dile getirdiği Doğu Türkistan ve Tibet bölgelerini savunan aktivistler de başkent sokaklarındaydı.

Avrupa Birliği’nin Mart 2021’de Doğu Türkistan’daki durum nedeniyle bazı Çinli yetkilileri ve şirketleri hedef alan yaptırımlar uygulaması Pekin’in sert tepkisine yol açmıştı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u Xi’nin Paris ziyareti sırasında bu konulara açıkça değinmeye çağırdı ve aralarında Sakharov Ödülü sahibi Uygur ekonomist İlham Tohti’nin de bulunduğu keyfi olarak gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Örgüt, Macron’un Tibet ve Hong Kong’la ilgili endişelerini de dile getirmesi gerektiğini vurgulayarak, Tibetli çocukların yatılı okullarda karşılaştıkları baskıya ve Hong Kong’da acımasız güvenlik yasaları nedeniyle özgürlüklerin erozyona uğradığına dikkat çekti.