İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Uygur tarihçiye Türk kimliğini araştırdığı için 17 yıl hapis cezası verildi

Aksu’daki bir üniversiteden 20’den fazla Uygur akademisyenin hapsedildiği, bir tarihçinin Türk kimliği üzerine yaptığı araştırmalar nedeniyle 17 yıl hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi.

Radio Free Asia’nın (RFA) haberine göre, Uygur çalışmaları ve yer adları konusunda uzmanlaşmış tanınmış tarihçi Hocaniyaz Yolluğ Tekin, 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Haberde Tekin’in 2018’in sonlarında, araştırmaları, yazıları ve Uygurların Çin kimliğinin değil, Türk dünyasının bir parçası olduğu yönündeki görüşleri nedeniyle hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi.

59 yaşındaki Hocaniyaz Yolluğ Tekin, Doğu Türkistan’ın Aksu şehrinde bulunan Aksu Eğitim Enstitüsü’nün öğretim üyesi olup, akademik çalışmaları Uygur toponomisine odaklanıyor; yer adlarının dilsel gelişimini, tarihî ve coğrafi bağlamlarını inceliyordu.

Norveç’te yaşayan araştırmacı Abduweli Ayup’un derlediği Uygur aydınlarının tutuklanma verilerine göre, Tekin 2017 yılında Çin hükümetinin Uygurlar ve diğer Türk halklarına yönelik geniş çaplı baskı kampanyası kapsamında tutuklanmıştı.

AYNİ ÜNİVERSİTE %20 ÖĞRETİM ÜYESİ HAPİSTE

RFA muhabirinin Aksu Eğitim Enstitüsü ile yaptığı telefon görüşmeleri sırasında, enstitüde çalışan diğer 26 Uygur öğretim üyesinin, yani yani %20’sinin de halen hapiste olduğu ortaya çıktı.

Doğu Türkistan’da Tekin’e benzer, akademisyenler, eğitimciler, kanaat önderleri, sanatçılar ve tanınmış iş insanları da dahil olmak üzere milyonlarca Uygur, suçsuz yere toplama kamplarında tutuluyor veya düzmece mahkeme kararlarıyla hapishanelere atılmış, işkence görüyor ve zorla çalıştırılıyorlar..

RFA’nın aktardığına göre, Tekin, Uygurların Türk dünyasıyla tarihi bağlarına dair hassas konularda yazılar yazmaya başladıktan sonra Çin devlet güvenlik ajanları tarafından sürekli taciz ediliyordu.

Çin’deki Uygurların maruz kaldığı baskılar, özellikle kitlesel gözaltılar, zorla çalıştırma ve kapsamlı gözetim gibi yaygın insan hakları ihlalleriyle karakterize ediliyor.

Çin hükümetinin, dini özgürlükleri bastırmak, kültürel mirası yok etmek ve Uygur dilinin, dini uygulamaların ve kültürel geleneklerin kullanımını kısıtlayan asimilasyon politikalarını uygulamakla suçlandığı belirtiliyor.

Ayrıca, aile ayrılıkları, zorla ideolojik eğitim ve Uygur kültürel mirasının yok edilmesine dair raporlar ortaya çıkmış durumda. Uluslararası kuruluşlar ve insan hakları savunucuları, bu uygulamaları soykırım ve insanlığa karşı suçlar olarak nitelendiriyor.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir