İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Uygur aktivist, İngiltere Parlamentosu’nda soykırımı gündeme getirdi

Uygur aktivistler, İngiltere Parlamentosu’nun iftar programına davet edildi. İngiltere Başbakanı’nın da katıldığı etkinlikte söz alan Ruşan Abbas, Uygur soykırımı hakkında konuştu.

Dünya Uygur Kongresi Yürütme Komitesi Başkanı ve Campaign for Uyghurs’ın İcra Direktörü olan Rushan Abbas, 4 Mart 2025’te Westminster Hall’da düzenlenen İngiltere Parlamentosu’nun iftar programına katıldı. Etkinlik sırasında, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile kısa bir görüşme yaparak Uygurlara yönelik devam eden baskıları dile getirdi.

Dünya Uygur Kongresi’nin raporuna göre, Lord Speaker John McFall, Meclis Başkanı Lindsay Hoyle, Lord Tariq Ahmad, Barones Sayeeda Warsi ve Meclis Başkan Yardımcısı Nusrat Ghani gibi üst düzey İngiliz yetkililer de etkinlikte hazır bulundu. Bu durum, Uygur krizine dikkat çekmek için önemli bir platform sağladı.

Başbakan Starmer ile yaptığı görüşmede, Abbas, Pekin’in Uygur soykırımının gerçekliğini bastırma çabalarını kınayarak, Çin hükümetini uluslararası kamuoyunun dikkatini dağıtmak amacıyla geniş çaplı bir karartma kampanyası yürütmekle suçladı. Ayrıca, kız kardeşi Gulshan Abbas’ın hâlâ hapiste olduğunu belirterek, Uygurlara yönelik soykırımın, küresel toplum tarafından görmezden gelinen güncel bir vahşet olduğunu vurguladı.

Dünya Uygur Kongresi, X platformunda yaptığı bir paylaşımda, Abbas’ın İngiltere Parlamentosu’ndaki iftar programına katılımını vurgulayarak, Uygur meselesini kilit İngiliz liderlerin dikkatine sunmak için bir fırsat olarak nitelendirdi.

Daha önce, Abbas, Pekin’in Doğu Türkistan’daki Tarım Havzası’nda Asya’nın en derin dikey sondaj kuyusunu tamamlama duyurusunu kınamıştı. Bu projeyi, Uygur yurdunu sömürmeye yönelik daha geniş bir kolonyal ajandanın parçası olarak eleştirdi. Abbas’ın bu açıklamaları, Pekin’in Uygurlara yönelik muamelesi ve bölgedeki ekonomik ve siyasi hedefleri konusundaki uluslararası kaygıların arttığını yansıtıyor.

Uygur nüfusu, sözde “eğitim” kamplarında kitlesel tutuklamalar, zorla çalıştırma, yaygın gözetim ve kültürel baskılar dahil olmak üzere ağır baskılara maruz kalmaya devam ediyor. Yetkililer, terörle mücadele bahanesiyle Uygurların dini pratiklerini, dillerini ve geleneklerini kısıtlamaya odaklanarak ciddi insan hakları ihlallerine ve küresel eleştirilere yol açıyor.

Uygur Haber kaynağını belirtmeyi unutmayın!

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir