Tayland hükümetine yönelik yoğun uluslararası çağrılar sonucu, 48 Uygurun Çin’e iade edilmemesi için umut verici gelişmeler yaşandı. Tayland Başbakan Yardımcısı “Hükümetimiz hâlâ kimsenin tehlikeye gönderilmeyeceği ilkesine bağlıdır,” dedi.
Çeşitli uluslararası kuruluşların Tayland hükümetine Uygurların Çin’e iade edilmemesi yönündeki çağrılarının ardından, Tayland Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Phumtham Wechayachai, 30 Ocak 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Tayland hükümetinin 48 Uygur mülteciye ilişkin kararında insan hakları ve uluslararası hukuka bağlı kalacağını yineledi.
Phumtham, 48 Uygur’un ülkeye yasadışı yollarla giriş yaptığını belirterek Tayland yasalarına uygun hareket etmeleri gerektiğini ifade etti. O ayrıca “Ne yapılabileceğine bakmalıyız. En önemlisi, uluslararası hukuk gözetilmeli ve insan hakları dikkate alınmalıdır. Endişelenmeyin, Tayland hükümeti hâlâ kimsenin tehlikeye gönderilmeyeceği ilkesine bağlıdır,” ifadelerini kullandı.

Küresel Savunuculuk Yoğunlaşıyor
Tayland’daki 48 Uygur’un Çin’e iade edilme ihtimali ortaya çıktığından beri uluslararası çapta tepkiler yükseldi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio gibi önde gelen siyasetçiler, IPAC, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve HRW gibi uluslararası kuruluşlar ile Dünya Uygur Kurultayı ve Campaign for Uyghurs gibi Uygur STK’ları, akademisyenler ve aktivistler bu konuda Tayland hükumetine çağrılarda bulundu ve çeşitli faaliyetler yürüttü.
İlham Tohti Girişimi adına konuşan uluslararası insan hakları deneyimli aktivisti Enver Can, 48 Uygur tutukluya yönelik çabaları nedeniyle hükümetler, sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ve Uygur diasporasının örgütlerine teşekkür etti.
Human Rights Watch’tan Çağrı
17 Ocak’ta İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Tayland’a 48 Uygurun Çin’e iade edilmemesi yönünde bir çağrı yaptı. HRW, grubun Çin’e gönderilirse zorla kaybedilme, uzun süreli hapis, işkence ve diğer ağır insan hakları ihlallerine maruz kalabileceği konusunda uyarmıştı.
Çağrı mektubunda “Hâlâ gözaltında tutulan 48 Uygur, 10 yılı aşkın süredir hijyen koşullarının kötü olduğu ve yetersiz sağlık hizmeti sunulan yerlerde, Çin’e iade edilme korkusuyla yaşıyor. 2014’ten beri gözaltında tutulan Uygurlardan beşi, biri yeni doğan ve diğeri üç yaşında bir çocuk olmak üzere, gözaltı sürecinde hayatını kaybetti,” ifadeler ye alıyordu.
İHH: üçüncü ülkeye gönderilme süreci başlatıldı
Türkiye merkezli İnsani Yardım Vakfı (İHH) da Tayland’daki Uygurların Çin’e iadesini önlemek için çalışmalar yürütüyor. İHH Müzakere Komisyonu Başkanı Abdullah Altay, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Uygurların Çin’e iadesine yönelik kararın durdurulduğunu duyurdu.
Parlamento başkanları, milletvekilleri, Savunma Bakanlığı, Ulusal Güvenlik Konseyi, İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle sürekli görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Altay, “sonuç olarak Tayland yetkilileri, konuyu çözüm sürecine dahil etti. Çin’e iade kararı durduruldu ve şimdi 48 Uygur Türkü’nün güvenli bir üçüncü ülkeye gönderilmesi süreci başlatıldı,” dedi.
UDTSB: İade Tayland Hükümeti’nin Gündeminden Çıkarıldı
Türkiye merkezli Doğu Türkistan STK’lar Birliği (UDTSB) temsilcilerinden oluşan bir heyet, 48 Uygur’un Çin’e iadesini önlemek ve güvenli bir üçüncü ülkeye nakledilmelerini sağlamak amacıyla Tayland’da çalışmalar yürüttü.

UDTSB yaptığı açıklamada, “Görüşmelerimiz sırasında iade ihtimalinin Tayland hükümetinin gündeminden çıkarıldığı doğrulandı. 28 Ocak’ta Tayland Senatosu bu konuyu görüştü ve yaşanan gelişmeler sonucunda iadenin gerçekleşmeyeceği yönünde karar onaylandı,” dedi. UDTSB, 10 Ocak’ta açlık grevine başlayan 48 Uygur Türkü’nün, protestolarının 20. gününde yaşanan gelişmelere yanıt olarak grevi sonlandırdığını duyurdu.
Uygur Hareketi Tayland’da
Uygur Hareketi Başkanı Ruşen Abbas, bu konuyla ilgili lobi faaliyetleri yürütmek için Tayland’a giderek bir dizi görüşme gerçekleştirdi.
Uygur Haber kaynağını belirtmeyi unutmayın!
İlk yorum yapan siz olun