İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tatlı ama zehirli: Çin’in “yeni asimilasyon” stratejisi ve zorla göç ettirilen Uygurlar

Mehmet Emin Hazret’in “Doğu Türkistan: Sessizliğe Gömülmüş Bir Soykırım: Tanıklar. Kanıtlar. Yüzünü Çeviren Bir Dünya” kitabinden bir bölüm. 

 1. Kamptan Çık, Çin’e Taşın: Yeni “Seçenek” Tuzağı

Son 1–2 yıl içinde, Çin hükûmeti yeni bir strateji uygulamaya başladı:

“Kamptan çıktın mı? Hâlâ burada mı kalmak istiyorsun? O zaman unutma, seni izliyoruz.”

Özellikle cezaevinden ve toplama kamplarından bırakılan Uygur elitler, Eğitimli kesim,   Ekonomik durumu iyi aileler sürekli polis takibi ve psikolojik baskıya maruz kalıyor.

Yöntem: Gece yarısı polis baskınları, Karakolda sorgulamalar, “Neden hâlâ burada yaşıyorsun?” tarzı yıldırma…

Uygur polislerin ağızlarıyla:

“Çin’e gitsen böyle olmaz. Orada özgür olursun…”

 Amaç: “Baskıyı üstü kapalı yap, kişi kendi gitsin.”

 Bu, klasik bir zorunlu göç ama görünüşte “gönüllü taşınma” senaryosu.

2. Göçün Rotası: Nereye Gidiyorlar?

Bugün Çin’in büyük şehirlerine 1.5 ila 2 milyon arası Uygur taşınmış durumda.

Özellikle göç edilen şehirler: Pekin, Şanghay, Ningbo, Suzhu, Tianjin, Çongçin, Çingdu, Guangzhou, Shenzhen ve diğer büyük, orta Çin şehirleri.

Taşınanların büyük kısmı:

Üniversite mezunları, Uygurlar içinde saygınlığı olan emekli akademisyenler, Zengin aileler, Çocuklarını Çin okullarına gönderen kesim…

Bu yeni kitle artık Doğu Türkistan’da değil, Çin’in büyükşehir matrix’ine entegre edilmiş durumda.

3.⁠ ⁠Bu Neden Tehlikeli? Yavaş ve Geri Dönüşsüz Asimilasyon

Çin bu yöntemiyle:

Kamp kurmadan, Açık baskı yapmadan, İnsan hakları örgütlerinin dikkatini çekmeden, bir halkı eritiyor.

Asimilasyon adımları:

Nüfus kaydı Çin şehirlerine alınıyor, Ev, mülk satılıp bağ koparılıyor, Çin eğitim sistemine entegre ediliyor, Uygurca yerine Mandarin konuşuluyor, Aile bağları gevşiyor, Dini pratikler unutuluyor, “Uygur kimliği” zamanla bir arka plan öğesi hâline geliyor…

Çin’in iç bölgelerine dağıtılan Uygurlar dijital gözetimden başka, Çinli muhbir ve gözetimcilerin nezareti altındadır. Ancak Uygurların bu kampsız, kamp yönteminden haberleri yok.

 Çin artık “zorla asimilasyon” yerine, “özenle işlenmiş kültürel eritme” modeli uyguluyor.

 Daha “medenî”, daha “dostane” görünen ama çok daha tehlikeli bir yöntem.

 4. Bu Yöntem Neden “Tatlı Ama Zehirli”?

Çünkü:

Çin, artık sopa yerine havuç gösteriyor.

Uygurların ekonomik açmazlarını kullanarak onları “sessiz vatandaşlara” dönüştürüyor.

“Bak, buraya taşındın, sana dokunan yok. İstersen akrabalarını da çağır.” diyor.

Ancak Doğu Türkistan’dan çıkan biri, artık kimliğini orada bırakıyor.

Bu, sessiz soykırımın 2. evresidir:

“Fiziksel yok etme bitti, şimdi ruhsal çözülme başladı.”

5. Yoksullar Hâlâ Aynı Zulme Maruz

Ancak bu asimilasyon “seçkinleri” kapsıyor.

Köylü, yoksul, eğitimsiz, kırsalda kalan Uygurlar; Hâlâ baskı altında, Hâlâ dijital gözetimde, Hâlâ keyfî tutuklamalara açık, Hâlâ dini yasaklamalarla karşı karşıya…

Yani Çin elitleri merkeze çekiyor, halkı yerinde eziyor.        

                 

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir