Mehmet Emin Hazret’in “Savaşın Gölgesinde: 1945′ ten 2045’e Yeni Dünya Mücadelesi” kitabından bir bölüm
“Nükleer Kıyamet Sonrası Dünya – Yaşam Kalır mı, Medeniyet Sürer mi?”
Nükleer Savaşta Olabilecekler (Bilimsel Gerçeklik)
Bir nükleer savaşın ilk 48 saati:
ABD ve Rusya’nın aktif envanterinden sadece %10’u kullanılsa bile, yüzlerce şehir tamamen yok olur
300 milyon insan ilk 24 saatte hayatını kaybedebilir
Elektrik, internet, sağlık sistemleri tamamen çöker
Takip eden haftalar:
Radyasyon sızıntıları, kıtasal hava akımlarıyla tüm yarımküreye yayılır
Yağmur, toprak ve su sistemleri kirlenir
Akut lösemi, iç kanama ve yanık vakaları patlar
Tıbbi sistem yok, ilaç yok, doktor yok…
“Nükleer Kış” – Güneşsiz, Soğuk ve Aç Bir Gezegen
Bu bilimsel bir teori değil, yüksek olasılıkla gerçekleşecek bir iklim olayıdır.
Atmosfere karışacak milyarlarca ton kurum, güneş ışığını engelleyecek
Küresel sıcaklık ortalaması -7°C ila -15°C düşebilir
Tarım imkânsız hale gelir
Kıtlık ve soğuk, hayatta kalanların çoğunu bir yıl içinde yok eder
Kaynak: “Nuclear Winter: Global Consequences of Multiple Nuclear Explosions” – Carl Sagan, 1983
CANLILIK NE KADAR SÜREBİLİR?
İnsan:
Radyasyon maruziyeti 2 haftadan sonra genetik deformasyonlara yol açar
Doğan çocukların %90’ı ciddi hastalıklarla gelir
Toplumsal düzen, dil, bilim, üretim tamamen çökebilir
Hayatta kalanlar yeraltı kolonileri kurabilir, ama bu yaşam ne kadar “insanca” olur?
Diğer canlılar:
Küçük organizmalar (bakteriler, hamam böcekleri, mantarlar) hayatta kalabilir
Ancak büyük memeliler için şans çok düşüktür
Tatlı su canlıları, kuşlar, tozla boğulur
Ekosistem zinciri kırılır
Dünya’nın Kendi Kendini Temizlemesi: Ne Kadar Zaman Gerekir?
Süre ve Ne Temizlenir?
1 yıl Atmosferdeki ilk zehirli gazlar çöker
10–50 yıl Topraktaki radyasyon azalır (kısmen)
100 yıl Genetik mutasyonlar sabitlenebilir
1.000 yıl Doğa yavaş yavaş ekosistemi geri inşa eder
Yani Dünya gezegen olarak kalır… ama “insanlık” büyük ihtimalle kalmaz.
Peki Neden Hâlâ Bu Tehlikeyi Alıyoruz?
Süper güçler hâlâ nükleer silahlarını bir “sigorta” gibi görüyor
Caydırıcılık stratejisi hâlâ geçerli: “Sen vurursan, ben de seni yakarım.”
Modern sistemler yapay zekâya devredilmek üzere → karar süreci kısalıyor, hata riski artıyor
Carl Sagan şöyle diyordu:
“Nükleer savaşta galip olmaz. Sadece hayatta kalanlar olur. Ve onlar da neye sahip olduklarını unutur.”
SONUÇ: DÜNYANIN SONU DEĞİL, İNSANLIĞIN SONU
Nükleer savaş, gezegeni yok etmez. Ama:
İnsanlık tarihini keser.
Kültürü, hafızayı, medeniyeti siler.
Doğa yeniden doğar, insan bir daha doğamayabilir.
Son Savaş: Kazanan Olmayan Bir Gelecek
Bu savaş, kazanılmak için değil; engellenmek için hatırlanmalı.
Yüzyıllardır savaşlar oldu.
Kazananlar, kaybedenler, haritalar değişti.
Ama her savaş, sonunda bir barışa vardı. Nükleer savaş hariç.
Çünkü bir nükleer savaşın sonunda:
Ne bir galip kalır,
Ne bir sınır çizilir,
Ne de bir zafer yazılır.
Sadece… küller kalır.
Bilgi yok olur.
Dil kaybolur. İnanç susar.
Bize dair tek kalan, yanan kütüphanelerin dumanı, suskun bir gökyüzü ve belki bir uydudan bakan öksüz bir gözlem uydusudur.
Gezegeni Yok Etmeyeceğiz. Kendimizi Yok Edeceğiz.
Bu gerçek çok net:
Dünya biz olmadan da döner.
Ormanlar, bin yıl sonra tekrar filiz verir.
Denizler kendini temizler.
Kuşlar yeniden şarkı söyler.
Ama biz?
Biz yalnızca bir uyarı oluruz.
Gelecek canlılar için bir “örnek vaka”, bir “yapılmaması gerekenler listesi” oluruz.
Peki Neden Hâlâ Bu Riski Alıyoruz?
Çünkü kibirliyiz.
Çünkü teknolojiyi etikten üstün tutuyoruz.
Çünkü “caydırıcılığı” barış zannediyoruz.
Çünkü bir anlık gururu, bin yıllık yaşamın önüne koyuyoruz.
Ve bu yüzden;
nükleer düğmeye dokunulmadan önce son bir defa bu kitabın bu sayfası hatırlanmalı.
Son Cümle:
Bir nükleer savaşın galibi olmaz.
Sadece insanlığın hatası olur. Ve bu, son hata olur.
İlk yorum yapan siz olun