İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rapor: Çin, Uygurlardan gaspettiği tarım arazilerinde onları zorla çalıştırıyor

Son araştırma, Doğu Türkistan’daki toplu arazi gaspını ve zorla çalıştırmayı belgeleyerek, binlerce Uygur’un topraksız bırakıldıktan sonra Çin tarım işletmelerinde çalışmaya zorlandığını açığa çıkardı.

Adrian Zenz ve I-Lin Lin tarafından ortak yazılan ‘Doğu Türkistan’da Zorla Çalıştırma, Zorunlu Arazi Transferleri ve Zorla Asimilasyon’ başlıklı son raporun bulguları, dünyadaki en büyük devlet destekli emek ve arazi transfer programını açığa çıkarıyor. Araştırma, Doğu Türkistan’da toplu arazi gaspını ve domates, biber gibi tarım üretiminde zorla çalıştırmayı belgeliyor ve binlerce Uygur’un topraksız bırakıldıktan sonra Çin tarım işletmelerinde zorla çalıştırıldığını ortaya koyuyor.

Zorla çalıştırmayla üretilen domates, biber ve stevia, 62 uluslararası şirketin küresel tedarik zincirlerini kirletmiştir. Zorla çalıştırmayla ilişkili mallar, tüketicileri yanıltan ve sömürü döngüsünü sürdüren güvenilir yerel marka adları altında dünya çapında satılmaktadır.

Çin devleti, ağırlıklı olarak Uygur ve diğer etnik azınlıkları büyük Çinli ticari operasyonlara arazi devretmeye zorlamakta ve ardından onları ücretli işçi olarak çalışmaya zorlamaktadır. 2001 ve 2021 yılları arasında Doğu Türkistan’daki arazi kullanım transfer payları neredeyse 50 kat artmış, bu da Uygur ve diğer halkları topraksız bırakılması ve devlet destekli çalışmaya zorlanması ölçeğinin çarpıcılığını göstermiştir.

Rapora göre, hükümet belgeleri, “çiftçileri” toprak haklarından “kurtardıktan” sonra, yetkililerin onları devlet destekli şirketler tarafından işletilen sanayi sitelerinde çalıştırmak için yönlendirdiklerini göstermektedir. Zenz bunu, “Topraklarından mahrum bırakılan Uygur çiftçileri, tam da topraklarını ellerinden alan şirketlerde çalışmaya zorlanıyor ya da onların zorluklara katlanarak çalıştıkları yer, bir zamanlar kendi mülkleri olan topraklardı,” şeklinde yorumluyor.

Raporu daha da endişe verici kılan şey, Kraft Heinz, Nestlé, Del Monte, PepsiCo, McCormick, Unilever ve L’Oreal gibi küresel şirketlerin tamamının suç ortağı olması ve zorla çalıştırmayla üretilen ürünlerin tedarik zincirlerine girmesine izin vermesidir.

Çin’le İlişkiler Üzerine Parlamentolararası İttifak (IPAC), Xinjiang’ın tarımsal ürünlerini kirleten zorla çalıştırma ve zorunlu arazi transfer planları konusunda derin endişe duyduğunu ifade etti ve şunları söyledi:

“Bu şirketlere ve raporda adı geçen diğer şirketlere, Xinjiang’daki devlete ait kuruluşlarla iş birliğini derhal durdurmalarını, zorla çalıştırma ve zorunlu arazi transfer planlarıyla lekeli malları tedarik zincirlerinden çıkarmalarını, iç ön inceleme süreçlerini gözden geçirmelerini ve güçlendirmelerini, tedarikçilerden Xinjiang’la olan fiili ve olası tedarik zinciri bağlantılarını tam olarak açıklamalarını talep ediyoruz.

Ayrıca, hükümetlerimize insan hakları ihlalleri riski yüksek emtialar için tedarik zincirlerinin açıklanmasını gerektiren mevzuatı çıkarmalarını ve yüksek riskli ülkelerden ve kirli tedarik zincirlerine önemli ölçüde maruz kalan ara bölgelerden ithalatın yasaklanmasının uygulanmasına öncelik vermelerini istiyoruz.”

İlham Tohti İnsiyatifi’nin kurucu başkanı Enver Can, raporun önemini şu ifadelerle vurguladı:

“Adrian Zenz’in sıkı çalışmasını takdir ediyoruz ve dünya çapındaki milyonlarca Uygur’un bizimle birlikte onu, Çin Komünist Partisi’nin halkımıza karşı işlediği zulmü küresel topluluğa duyurmak için gösterdiği titiz ve kalp dolu çabalarından dolayı ona teşekkür edeceğinden eminiz.”

Raporu, bu linki tıklayarak indirebilirsiniz.

Uygur Haber kaynağını belirtmeyi unutmayın!

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir