Doğu Türkistan’da 30 milyon Uygur’un yanı sıra toplam sayıları 5 milyonu bulan Kazaklar, Kırgızlar ve Özbekler de Çin zulmünden muzdarip.
Son yıllarda bu zulüm “siyasi eğitim merkezleri” denen toplama kamplarıyla ayyuka çıktı.
Türk medyasında ne yazık ki İngiliz yahut Alman medyasındaki kadar gündem teşkil etmeyen ve hükümetimizin de pek ilgilenmediği bu kamplarda Uluslararası Af Örgütü’ne göre 1 milyon, Uluslararası Türkistanlılar Derneği’ne göre 4,5-5 milyon civarında Doğu Türkistan Müslümanı tutuluyor.
Kazakistan hükümetinin kamplardaki Kazaklar için devreye girip bunların tutukluluk şartlarının düzelmesini ve birçoğunun serbest bırakılmasını sağladığına dair haberler var.
Kırgızistan hükümetinin de kamplardaki Kırgızlar için Çin hükümeti nezdinde girişimlerde bulunduğu ve aynı neticeyi aldığı söyleniyor.
Geçen gün bir grup Özbek gazeteci ve “Özbeklerin kaderine kayıtsız kalmayan aktivist”, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev’e yazdıkları açık mektupta, böyle bir inisiyatifi kendi devletlerinden de beklediklerini ifade ettiler.
Şöyle:
Özbekistan Cumhuriyeti Başkanı Yüksek Başkomutan Şevket Mirziyayev’e müracaat:
Bir grup Özbek gazeteci ve Özbeklerin kaderine kayıtsız kalmayan aktivist olarak bu müracaatı yazmaya karar verdik. Hepimizce malum olduğu üzere, dünyadaki Özbeklerin sayısı 60 milyonu geçmektedir; çeşitli siyasi olaylar sebebiyle bugün her tarafa dağılmış bir millet haline geldik. Özbekistan dışındakiler, özellikle Çin’deki Özbekler bugün bizim yardım ve desteğimize ihtiyaç duymaktadır.
Bilinmektedir ki, Özbekistan’la işbirliği ve ticari ortaklığı olan Çin Halk Cumhuriyeti’nde “eğitim kampları” kuruldu. Güvenilir kaynaklara göre, kamplarda milyonlarca müslüman tutulmaktadır. Alınan haberlere göre kamplarda Uygur, Kazak ve Kırgızlarla birlikte Çin vatandaşı etnik Özbekler de var.
Zikredilen kamplardaki faaliyetle ilgili olarak Kazakistan ve Kırgızistan hükümetleri tutumlarını bildirdiler ve Çin hükümetinden kendi soydaşlarına yapılmakta olan baskıların durdurulmasını talep etmelerinden sonra kamplardaki Kazak ve Kırgız soydaşlarımızın durumları iyileşti, birçokları serbest bırakıldı.
Bize ulaşan haberlere göre, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kurulan kamplarda binlerce etnik Özbek de tutulmakta ve durumları çok kötü.
Biz Özbekistan hükümetinin bu konudaki tutumunu açıklamasını, Çin hükümetinden etnik Özbeklerin durumunun iyileştirilmesini talep için başvurmasını rica ediyoruz.
Saygılarımızla.
(Kaynak: turkistanlilar.org)
Özbekistan hükümetinin bu çağrıya müsbet cevap vermesi ve Doğu Türkistan’daki o kamplarda çile çeken Özbeklerin sadrına şifa olması umulur.
Peki Uygurlar ne olacak?
Bir Uyguristan Cumhuriyeti yok ki onların hakkını-hukukunu savunsun.
Bu iş Türkiye Cumhuriyeti’ne düşüyor.
Kimse “Vay sen Türkiye’yi Çin’le papaz ederek Batılı emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmeye mi çalışıyorsun?” demesin şimdi…
Kazakistan ve Kırgızistan Çin’le ‘papaz’ olmadı.
Çin yönetimi için Doğu Türkistan’daki Kazaklar ve Kırgızlar, esas mesele olan Uygurların yanında tali önemde olabilir; Uygurların hakkını-hukukunu savunmak daha meşakkatli bir iş olabilir; ama Kosova’nın Sırbistan’dan bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden biri olduğu halde Sırbistan’la iyi ilişkilerini muhafaza edebilen ve Kırım meselesinde Ukrayna’yı tuttuğu halde Rusya ile “yüksek düzeyli stratejik işbirliği”ni sürdürebilen Türkiye Cumhuriyeti, bu işi de kazasız belasız yürütmenin bir yolunu bulabilir.
Arıyor mu?
Kaynak: Karar , yazar: Hakan Albayrak
İlk yorum yapan siz olun