İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Pakistan’ın oturma izni olmayan göçmenleri sınır dışı etme kararı Uygurları da etkiledi

Pakistan, yasal oturma izni olmayan göçmenlerin ülkeyi terk etmeleri gerektiği, aksi takdirde sınır dışı edilecekleri yönünde bir karar yayımladı. Uygur Türkleri de sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Pakistan hükümetinin emirlerine göre, Pakistan’da uygun belgeleri olmadan ikamet ettiği tespit edilen herkes tutuklanacak ve sınır dışı merkezlerine gönderilecektir. Pakistan’ın bu sınır dışı etme politikası, ülkede yaşayan Uygur Türklerini de etkiledi. Uzun zamandır Pakistan’da yaşayan Uygur Türkleri, Pakistan polisi tarafından sınır dışı edilmekle karşı karşıya.

Pakistanlı yetkililer, ekim ayı başlarında “Pakistan’da yasal oturma izni olmayan göçmenlerin 1 Kasım’a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiği, aksi takdirde sınır dışı edilecekleri” yönünde bir karar yayımladı. Pakistan’da uygun belgeleri olmadan ikamet ettiği tespit edilen herkes tutuklanacak ve sınır dışı merkezlerine gönderilecek.

Pakistan hükumetinin yasadışı göçe yönelik ani kararı, yalnızca Pakistan’daki yaklaşık 1,7 milyon Afgan için bir uyarı olmakla kalmadı. Aynı zamanda Pakistan’da uzun zamandır yaşayan, ellerinde Çin pasaportu olmayan ve Pakistan tarafından da oturma izni alamayan Uygur Türkleri için de ciddi bir endişe kaynağı haline geldi.

MÜLTECİLERİ GERİ GÖNDERMEME İLKESİNİNİN İHLALİ

Pakistan, Afganistan ve UNHCR ile Afgan mültecilerin güvenliğini ve güvenli geri dönüşünü garanti altına almak için UNHCR ile iş birliği yapacağı üçlü anlaşmayı imzalamıştır. Pakistan hükümetinin eylemleri teknik olarak, devletlerin mültecileri sınır dışı etmesini yasaklayan geri göndermeme ilkesinin ihlali olarak anlaşılabilir.

Pakistan, Mültecilerin Statüsüne İlişkin 1951 Sözleşmesi ve Mültecilerin Statüsüne İlişkin 1967 Protokolü’nü imzalamamış olsa da bu hüküm taraf olmayan devletler için de geçerlidir. Geri göndermeme ilkesi, Pakistan’ın bu sözleşmeleri imzalamış olmasına bakılmaksızın uygulanacaktır.

Vizeler ve kayıt kanıtlarına sahip olmalarına rağmen binlerce Afgan gözaltına alındı. Mültecilerin karşılaştığı birçok türde taciz var: örneğin, Pakistan’ın mültecileri kış mevsiminin başında sınır dışı etme kararı, bu mülteciler için zor duruma sokuyor; polis, geçerli ikamet belgelerine sahip olanları serbest bırakmak için rüşvet istiyor; Pakistan yetkilileri tarafından vize verme süreci kasıtlı olarak yavaşlatıldı, banka hesapları açma ve kiralık konut bulmada zorluklar yaşanıyor ve bu durum mültecileri sömürü ve tacize maruz bırakıyor.

AFGANİSTAN’DAN PAKİSTAN’A GÖÇ EDEN UYGUR TÜRKLERİ

Daha önce Çin Komünist rejiminden kaçarak Doğu Türkistan’dan Afganistan’a göç eden bazı Uygur Türkleri, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal etmesi nedeniyle, oradan da Pakistan’ın Rawalpindi’nin Dhok Hassu bölgesinde göç etmişlerdi. Şu an bu bölgede 20 aileden toplam 100’e yakın Uygur Türkü ikamet ediyor. Bu Uygur Türkleri, pasaport, kimlik veya yasal belgeleri henüz alamadığı için Pakistan hükumetinin 1 Kasım’da başlayacak yasadışı göçe karşı operasyonun hedefi haline geldi.

PAKİSTAN POLİSİ BİR UYGUR TÜRKÜNÜ GÖZALTINA ALDI

Özgür Asya Radyosu’nun (RFA) haberine göre, 31 Ekim gece yarısından itibaren Pakistan yetkilileri aniden evlere baskın düzenleyerek kaçak göçmenleri araştırmaya başladı. Pakistan polislerinin kaçak göçmenlere karşı uyguladığı ev baskınlarında Rawalpindi’de yaşayan Amanullah isimli bir Uygur Türkü de gözaltına alındı.

Rawalpindi’de yaşayan Uygur Türkü Ömer, RFA’ya verdiği demeçte, kendisinin önce Afganistan ve daha sonra Pakistan’a göç eden Uygur Türklerinden biri olduğu ve Pakistan’da yaşama mücadelesini sürdürdüğünü söyledi. Polisin evlerde arama yaparak kaçak göçmenlere yönelik baskıyı resmi olarak başlattığını belirten Ömer, son iki gündür bazı Uygurların polisler tarafından tehdit edildiğini bildirdi. Ömer konuyla ilgili Rawalpindi’deki Pakistan yetkilileriyle iletişime geçmeye çalıştıklarını fakat yanıt alamadıklarını da belirtti.

UYGURLARIN GERİ GÖNDERİLMESİ DAHA ÖNCE DE GÜNDEME GELMİŞTİ

Daha önce de Pakistan’da yaşayan Uygur mültecilere, Pakistan polis makamları tarafından BM mülteci kartlarını yenilemedikleri takdirde kendisinin ve ailesinin Çin’e geri gönderileceği tehdidinde bulunulduğu öğrenilmişti. Pakistan polisinin bu Uygur aileleri neden tehdit ettiği ya da yerel BMMYK ofislerinin mülteci kartlarını yenilemeyi neden durdurduğu açık değildi.

Çoğunluğu Müslüman olan bir ülke olarak Pakistan, muhtemelen Müslüman Uygurlara sempati duymalıydı. Ancak Pakistanlı yetkililer, Çin ile daha iyi ticaret için Pakistan’ın altyapısını geliştirmeyi ve bölge ülkelerini daha fazla entegre etmeyi amaçlayan ve Kuşak ve Yol Girişimi olarak adlandırılan devasa bir projenin önemli bir parçası olan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru nedeniyle Pekin’in baskısı altında kaldı. Hükümet Çin’in müttefiki olduğu için Pekin’in Uygur soykırım politikaları başta olmak üzere, Tibet, Tayvan, Hong Kong ve Güney Çin Denizi’ndeki politikalarını destekliyor.

BMMYK’nın uluslararası temsilcisinin araya girmesiyle, BM kuruluşunun Pakistan’daki ofisleri söz konusu Uygur ailelerin mülteci kartlarını yenilemişti ve onların Çin’e geri gönderilme riski bir süreliğine ortadan kalmıştı.

Yazar: Abdülhalik KARA / Kaynak: Yeni Akit

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir