Çin asıllı İsveçli moda tasarımcısı Louise Xin: “Çin’i çok seviyorum. Çinlilerin, insan haklarını umursamayan bir halk olarak tanınmasını istemiyorum. Bu nedenle Uygurlara destek veriyorum. Bence Çinliler gerçeği anlarlarsa mutlaka ses verirler.“
Paris Haute Couture Haftası 2 Ekim’de sona erdi. Bu yılki moda haftasında Çin asıllı Isveçli genç tasarımcı Louise Xin halktan büyük ilgi gördü. Bu genç kadın tasarımcı, bir Çinli’ye göre büyük bir cesaretle, Uygurların insan haklarına dikkat çekmek için kamuoyuna çağrıda bulundu. Bu nedenle o daha önce de Çin devlet medyası Global Times’ın da dikkatini çekmişti.
Paris’teki İsveç Akademisi, 2 Ekim’de moda ve çevresel insan hakları üzerine bir konferans düzenledi. Toplantıyı tasarımcı Louise Xin sundu. Sahnedeki konuşmacılar arasında Avrupa Birliği Fransız Milletvekili Raphaël Gluckman, “Etiketlerde Etik” kuruluşunun sözcüsü Nayla Ajaltouni ve Avrupa Uygur Enstitüsü’nün Başkanı Uygur Türkü araştırmacı Dilnur Reyhan yer aldı.
ZORLA ÇALIŞTIRMA ÜRÜNLERİNE KARŞI ÖZEL KURUMLAR KURULACAK
Rafael Gluckzman yaptığı konuşmada, Uygurları zorla çalıştırmayla bağlantılı ürünlerin boykot edilmesi yönünde bir önerge sunduklarında, AB Ticaret Komiseri’nin bunun gerçekleşmesinin en az birkaç yıl süreceğini söylediğini aktardıktan sonra, “Ancak, büyüyen çevrimiçi boykot hareketiyle birlikte, Avrupa Komisyonu Başkanı zorla çalıştırma altında üretilen ürünlere karşı politikalar uygulamaya söz vermek zorunda kaldı. O, bir sonraki adımda, AB’nin başlıca nakliye gümrüklerinde 2024 yılına kadar zorla çalıştırma ürünlerine karşı özel denetim kurumları kurulmasını planlıyor” dedi.
LOUİSE XİN İLE RÖPORTAJ
Çin kökenli bir tasarımcı neden Uygurların durumuna dikkat çekmek istiyor? Bu konuda RFI, Louise Xin ile röportaj yaptı. Onun için insan haklarına, çevreye ve Uygurların kaderine dikkat çekmek, dünyanın Çinlilerin genel olarak insan haklarına ve çevrenin korunmasına saygı duymadığını düşünmelerini engellemek içindi.
RFI: Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız!
Louise Xin : Çin’in Nenning Şehrinde doğdum. İsveç’e çocukken ailemle birlikte geldim. Çocukken azınlıklardan kıyafetlerini gördüm ve çok güzel olduğunu düşündüm. O zamanlar büyüdüğümde böyle zarif modalar tasarlayabilmeyi düşünmüştüm.
RFI: Uygur meselelerine ne zaman dikkat etmeye başladınız?
Louise Xin : İki yıl önce Uygurların durumunu duyduğumda inanamadım, o zamanlar Batı’nın propagandası olduğunu düşündüm ve sonra birçok materyali araştırdım ve Uygurlarla temasa geçtim. Bunun doğru olduğunu öğrendikten sonra çok üzüldüm. Çinli olduğum ve ülkemi sevdiğim için, dış dünyanın Çinlileri, sadece ucuz mal üretimiyle tanımaması, Çin’in düşük kalitenin sembolü olmaması gerektiğini umut ettim. Çin’in o kadar muhteşem bir kültürü, sanatı ve tarihi var ki, Çin kıyafetleri de çok güzel. Yabancıların Çinlileri, insan haklarını umursamayan bir halk olarak düşünmelerini istemiyorum. Umarım daha fazla Çinli ayağa kalkıp yardım edebilir, çünkü Uygurlara yönelik yapılanlar hepimizin sorumluluğudur ve bunu düşünen çok sayıda Çinli olduğunu biliyorum.
RFI: Toplum içinde böyle çağrı yaptığınız için baskı hissediyor musun?
Louise Xin: Evet, tabi ki. Geçen yıl Moda Haftası’nda Uygurları savunduktan sonra sosyal medyada bazı eleştiriler aldım ve Çin’deki resmi Global Times bunu kınayan bir makale yayınladı. Bu çok üzücü. Bence Çinliler gerçeği anlarlarsa mutlaka ayağa kalkıp ses verirler, çünkü bu hepimizin sorumluluğudur.
RFI: Bir yılı aşkın süredir Uygurlar adına konuşuyorsunuz, sizce somut bir etkisi var mı?
Louise Xin : Evet, geçen yıl bu konuda hiçbir şey bilmiyordum. Birçok yerde konuşma yaptıktan sonra gençlerin bana kıyafet alırken ürünün menşeine, ürün, ahlak ve çevre arasındaki ilişkilere dikkat etmeye başladıklarını fark ettiklerini söyledi.
İlk yorum yapan siz olun