İsviçre hükûmetinin bir raporuna göre, Çin, İsviçre’deki Uygurlara ve Tibetlilere sınır ötesi baskı uyguluyor, onları casusluk yapmaya zorluyor, protestoları takip ediyor ve muhalifleri susturmak için siber saldırılar düzenliyor.
İsviçre hükûmeti tarafından 12 Şubat 2025 tarihinde yayımlanan bir raporda Çin’in İsviçre’deki Uygurları ve Tibetlileri kendi toplulukları içinde casusluk yapmaya teşvik ettiği ve bunun üzerinde baskı kurduğu belirtildi. Raporda, bu iki topluluğun “sınır ötesi baskıya” maruz kaldığı ifade edildi.
İsviçre hükûmetinin açıklamasına göre, Uygurlar ve Tibetlilerin kendi toplulukları içinde casusluk yapmaya teşvik edilmesinin yanı sıra, “siyasi olarak aktif kişilerin sistematik olarak gözlemlendiğine, fotoğraflandığına ve kayda alındığına dair de göstergeler bulunmaktadır.”
Açıklamada ayrıca, “Buna ek olarak, siber saldırılar ve iletişim gözetimine dair de bulgular vardır ve bunlar, Tibet ve Uygur topluluklarını destekleyen siyasi olarak aktif İsviçre vatandaşlarını da hedef alıyor,” denildi.
İsviçre hükûmetinin bulguları, adalet ve göç bakanlıkları tarafından görevlendirilen Basel Üniversitesi’nin bir çalışmasına dayanmaktadır. Raporda, sınır ötesi baskının sonuçlarının terörizm gibi daha açık şekilde tanımlanamayacağı, ancak “uzun vadede İsviçre’nin egemenliğine önemli bir tehdit oluşturduğu” belirtildi.
Bu tür baskının, gelişen dijital teknoloji ve otoriter devletler arasındaki giderek artan iş birliği nedeniyle “daha da artacağı” öngörülmektedir. Rapora göre, Çin, diaspora topluluklarını hedef alan tek ülke değil. “Mevcut bulgulara göre, Çin’in yanı sıra Rusya, İran ve Türkiye gibi diğer devletler de bu tür baskılar uygulayan aktörler arasında yer almaktadır.”
Raporda, Pekin’in “öncelikli hedeflerinden” birinin, İsviçre’deki Uygurlar ve Tibetlilerin siyasi faaliyetlere katılımını engellemek olduğu, bunun için özellikle siber saldırılara başvurduğu ifade edildi.
Çin istihbarat servislerinin, Tibet diasporası tarafından düzenlenen gösterileri gözlemlediği de raporda vurgulandı. “Ajanları, diplomatik kimlikleri kullanarak faaliyet gösteriyor veya kendilerini gazeteci, turist ya da öğrenci olarak tanıtıyor,” denildi.
“İnsanların sürekli gözetim altında olduğunu hissetmesi ve çeşitli taciz biçimlerine maruz kalması, bir korku ortamının devam etmesine neden oluyor ve temel haklarını kullanmalarını kısıtlıyor.”
Uygur Haber kaynağını belirtmeyi unutmayın!
İlk yorum yapan siz olun