İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

G7 Ülkelerinden Çin’e dolaylı mesaj: “Sınır Ötesi Baskılara Karşı Ortak Mücadele”

G7 liderleri, otoriter devletlerin yurt dışındaki baskıcı uygulamalarına karşı ortak mücadele çağrısı yaptı. Son dönemde Çin’in bu uygulamaları sıkça gündeme gelmişti.

Kanada’nın Ottawa şehrinde bir araya gelen G7 ülkeleri liderleri, 17 Haziran 2025 tarihinde yayımladıkları ortak bildiriyle “sınır ötesi baskı” (transnational repression) vakalarına yönelik artan endişelerini dile getirerek bu tehditlere karşı daha güçlü bir işbirliği sözü verdi. Bildiride, devletlerin veya onların vekillerinin, ülke sınırları dışındaki bireylere yönelik yıldırma, tehdit, şiddet, kaçırma ve dijital taciz gibi yöntemlerle uyguladıkları baskıcı girişimlerin ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.

Açıklamada özellikle sürgündeki muhalifler, gazeteciler, insan hakları savunucuları, dini azınlıklar ve diaspora topluluklarının hedef alındığına dikkat çekilirken, bu uygulamaların ulusal güvenliği, devlet egemenliğini ve uluslararası hukuku zedelediği belirtildi.

Çin’le Bağlantı Açıkça Vurgulanmasa da Mesaj Net

G7 liderlerinin açıklamasında Çin’in ismi açıkça anılmasa da, bildiride tarif edilen “sınır ötesi baskı” yöntemleri Pekin yönetiminin son yıllarda özellikle Uygur diasporasına, Çinli muhaliflere ve Tayvanlı, Tibetli ya da Hong Konglu aktivistlere yönelik uygulamalarıyla birebir örtüşüyor.

Pasaportlara el koyarak zorla geri getirme, konsolosluk hizmetlerinin keyfi şekilde engellenmesi, aile üyelerine yönelik tehditler, yurtdışındaki aktivistlere karşı dijital karalama kampanyaları ve gözetim teknolojilerinin kötüye kullanılması gibi uygulamalar, uzun süredir Çin’in eleştirildiği başlıca ihlaller arasında yer alıyor.

Ayrıca, Çin’in Interpol Kırmızı Bülten mekanizmasını kötüye kullanarak sürgündeki muhalifleri hedef aldığı, başka ülkelerdeki Uygur aktivistlerin iadesi için baskı kurduğu ve diaspora topluluklarını sindirmek için aile bireylerini Doğu Türkistan’da rehin tuttuğu da belgelenmiş durumda. Tüm bu uygulamalar, G7’nin tarif ettiği “sınır ötesi baskı” tanımına doğrudan uyuyor.

Yeni Tedbirler Yolda

G7, bu tehdide karşı şu adımları atmayı taahhüt etti:

  • Sınır ötesi baskı olgusunun uluslararası alanda daha iyi anlaşılması için kamu raporları yayınlamak,
  • TNR (Transnational Repression) Direnç ve Müdahale Çerçevesi oluşturarak operasyonel ve diplomatik en iyi uygulamaları paylaşmak,
  • Dijital baskıyı tespit etmek amacıyla G7 bünyesinde “Dijital TNR Tespit Akademisi” kurmak,
  • Sivil toplumu desteklemek ve hedef alınan bireylerin korunmasını sağlamak.

Kanada’nın ev sahipliğinde Şubat 2025’te düzenlenen çok paydaşlı diyaloğun ardından gelen bu açıklama, sadece devletleri değil, akademi, sivil toplum ve özel sektörü de bu tehdide karşı harekete geçmeye çağırıyor.

Gözler Pekin’de

G7’nin açıklaması, Çin’in sürgündeki Uygurlar ve diğer muhalif topluluklar üzerindeki baskıcı stratejilerini dolaylı şekilde hedef alırken, bu tür eylemlere karşı küresel bir dayanışma çabasının da sinyalini veriyor.

Pekin yönetiminin “terörle mücadele” ve “ulusal güvenlik” gibi gerekçelerle sürgündeki Uygur aktivistlere yönelik yürüttüğü kampanyalar, artık yalnızca insan hakları örgütlerinin değil, en güçlü Batılı demokrasilerin de açık gündemi haline gelmiş durumda.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir