İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Freedom House raporu: Çin Uygurlara soykırım yapıyor

İnsan hakları kuruluşu Freedom House yayınladığı yıllık raporunda, Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da uyguladığı baskı, zulüm, etnik ayırımcılık ve insan hakları ihlallerinin soykırım olduğunu açıkladı.

Çin yönetimi, son yıllarda Doğu Türkistan’da yaşayan Türk asıllı halklar üzerinde baskı, zulüm, etnik ayırımcılık ve insan hakları ihlalleri uyguluyor. Bu durum, ABD merkezli insan hakları kuruluşu Freedom House’un yıllık raporunda açıklandı. Raporda, Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da uyguladığı politikaların bir etnik soykırım olduğu belirtildi.

“ÇİN, ZULÜM VE ETNİK AYRIMCILIK UYGULAMALARINI ZİRVEYE TAŞIDI”

Freedom House, yıllık raporunun açıklanması dolayısıyla 09 Mart 2023 tarihinde toplantı düzenledi. Uygurnet haberine göre, toplantıda konuşan Freedom House’un başkanı Michael J. Abramowitz, 2022 yılında demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda büyük gerilemeler olduğuna dikkat çekerek, bunun sebepleri arasında Çin’in Covid-19 salgınını bahane ederek Çin’de ve özellikle Doğu Türkistan’da baskı, zulüm ve etnik ayırımcılık uygulamalarını zirveye taşıdığını ifade etti.

“ÇİN, ÇOK DÜŞÜK PUANLA ÖZGÜR OLMAYAN ÜLKELER KATEGORİSİNDE”

Freedom House Başkanı Abramowitz, raporda incelenen 195 ülkedeki insan hakları durumunu “Tam Özgür – Kısmen Özgür ve Özgür Olmayan Ülkeler” şeklinde üç kategoride incelendiğini belirtti. Komünist Çin’in yönetimsel eylemlerinin “demokratik kurallara ve yasalara göre” değil, ÇKP’nin kurallarına göre olduğunu ve çok kötü şekilde yönetilen “Özgür Olmayan Ülkeler” kategorisinde yer aldığını belirtti. Başkan ayrıca ülkelerin insan hakları konusundaki değerlendirme ve puanlama sisteminde 100 en üst puan üzerinden Çin’in puanının 10 puanın altında olduğunu bildirdi.

“ÇİN ÖZELLİKLE ÇOCUKLARA YÖNELİK ASİMİLASYON YAPIYOR”

Özgür Asya radyosunun haberine göre  Toplantıda konuşan  örgütün  Yüksek dereceli  (Kıdemli) Araştırmacılarından Yana Gorokhoskaya  hazırlanan rapor ile ilgili  şunları söylediği bildirdi :

  • Çin hükümetinin  idaresindeki Uygur bölgesi,Tibet  ve Güney Moğolistan başta Çinli olmayan etnik diğer halkların  çoğrafi ve  etnik yapısını  zorla değiştirme uygulamalarının Çin Komünist Partisi’nin resmi politikasının bir parçasıdır.
  • Çin yönetiminin  Uygur bölgesi, Tibet ve İç Moğolistan gibi etnik halkların yaşadığı  bölgelerde  yaşayan  Çinli olmayan etnik halkların    kültürel ve coğrafi kümelenmelerinin( coğrafi ve  etnik  özelliklerinin) zorla yok edilmesi  uygulamaları  etnik soykırımın en belirgin yansımasıdır
  •  En önemlisi, Çin hükümetinin  kendi ana vatanlarında yaşayan Çinli olmayan etnik özelliklere sahip  halkların  milli terkiplerini  değiştirme ve dönüştürme çabaları  ÇKP rejimince resmi olarak  desteklenen  bir  uygulama olup, bundan esas gaye  bu bölgelerin etnik  halkların nüfus ve ulusal kültürlerini  tahrip etme şeklinde sürdürmektedir
  • Çin Komünist Yönetiminin  bu  asimilasyon ve soykırım  uygulamalarında bu bölgede yaşayan halkların masum  çocuklar en öncelikli hedef ve kurbanlarıdır.
  •  Çin yönetiminin  yönetiminde tuttuğu  ve azınlık olarak tanımladığı  sözde Özerk bölgelerdeki halkların  ulusal bileşenlerini (etnik kimliklerini)  zorla yok ederek   tek tip insan yaratmak  olarak tarif edilen Çin ulusal kimliğine dönüştürme ve  değiştirme çabaları ile bu bölgede yaşayan halkların coğrafi ve etnik kimliklerinin   altını oyarak ulusal demografik yapıyı ve ulusal kültürü yok etme çabalarını  çocukluktan  itibaren ortadan kaldırmaya  başlaması  çok tehlikeli   uygulamalardır.

Çin’in Uygulamaları  Uygur Halkını Toptan yok Etmeyi Amaçlıyor 

Raporunun yazarlarından Adrian Şahbaz’in rapor ve Çin hakkındaki yorumu şöyle :

  • Çin’in etnik soykırım  konusunda Uygur bölgesini pilot uygulama bölgesi olarak  belirlediği, bölgedeki  aşırı ve acımasız baskı uygulamalarından açık ve net olarak fark ediliyor.
  • Uygur  bölgesinin etnik  nüfus yapısının  kasten ve zorunlu olarak değiştirilmesi
  • Müslüman Uygurların dini, kültürel, sanatsal ve  kadim mimari ve anıtsal  alanlardaki  kanat önderleri ve  temsilcilerin toplu olarak tutuklanaran Çin Toplama Kampları ile Çin zindanlarına hapsedilmesi
  • Uygur gençlerinin  Çince dışında hiçbir dilin konuşulmadığı yatılı okullarında  Çinli olarak dönüştürme uygulamaları
  • Uygur çocuklarının bu  Çocuk kamplarında, dil, din, örf adet, giyim kuşam başta  tüm etnik özellikleri ve değerlerinin ve  dolayısiyle dünya görüşünün değiştirilmesi
  • Çin yönetiminin milyonlarca Uygur’u kollektif bir şekilde  kamplara ve Hapishanelere  hapsetmesi, onların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırması  başta diğer soykırıma yönelik uygulamaları  etnik özelliklere sahip  yerel halkın özgürlüklerinin ciddi şekilde yok eden  uygulamalardır. ” dedi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir