Çin’in Güney Çin Denizi’nde yarattığı kışkırtıcı davranışları nedeniyle Filipinlerde Çin karşıtlığı daha da keskinleşiyor. Ülkede yaşayan etnik Çinliler endişeli.
South China Morning Post gazetesi, Güney Çin Denizi’ndeki gerilimler nedeniyle artan “Çin karşıtı duyguların “Sinofobi akımını körüklediğini” ve Filipinler’deki yerel etnik Çinli topluluklara da sıçradağını yazdı.
Filipinler, genellikle Tsinoylar olarak bilinen 1,2 milyon etnik Çinliye ev sahipliği yapmaktadır. Ülkedeki varlıkları 300 yıldan daha eskiye dayanmaktadır ve bu durum Çin etkisinin ana akım Filipin kültürüne girmesine katkıda bulunmuştur.
Buna rağmen, Hongkong merkezli gazete, Çin ve Filipinler arasındaki gerilimin, Filipinliler arasında siyasi açıdan sadakatsiz ve kültürel açıdan yabancı olarak görülen etnik Çinlilere karşı olumsuz duyguları güçlendirdiğini yazdı.
Filipinler’deki etnik Çinliler, mali açıdan başarılı ve varlıklıdır. Londra merkezli Hurun Report tarafından 2021 yılında hazırlanan Küresel Zenginler Listesi, Filipinler’deki 20 milyarderden dokuzunun ya da %45’inin etnik Çinli olduğunu gösterdi.
Ancak Çin kökenli olmaları ve Güney Çin Denizi’nde İkinci Thomas Sığlığı konusundaki Pekin’in Flipinler’e yönelik saldırgan tutumuna sessiz kalmaları nedeniyle bu kişilerin Filipinlere olan bağlılıkları yerel Filipinliler tarafından sorgulanmaktadır.
17 Haziran’da, Güney Çin Denizi’ndeki İkinci Thomas Sığlığı açıklarında Filipinler Donanması mensupları ile Çin Sahil Güvenliği arasında şiddetli bir çatışma yaşandı. Bu çatışmada Çin kuvvetleri Filipinler Donanması personelini yaralamış ve baltalar, palalar ve çekiçlerle teknelerine zarar vermiştir.
Filipinler, Çin Sahil Güvenlik personelini silahlar ve şişme botlar da dahil olmak üzere ekipmanlarını çalmak ve zarar vermekle suçladı. Bu olay yerel Filipinliler arasında Çin karşıtı duyguları körükledi ve Filipinlilerin sosyal medyada etnik Çinlileri küçümsediklerine yol açtı.
Bağımsız bir anket firması olan WRNumero tarafından 1.765 Filipinli ile yapılan bir anket, diğer toplulukların üyelerine kıyasla Çin vatandaşlarına karşı yüksek düzeyde güvensizlik olduğunu ortaya koymuştur. Ankete göre, insanların %58.3’ü Çinlilere güvenmediklerini söylerken, %13.4’ü yüksek oranda güvenmediklerini ifade etti.
Nitekim Manila ve Filipinler’in diğer şehirleri, Güney Çin Denizi’ndeki saldırganlığı nedeniyle Çin’e karşı her gün protesto gösterilerine ve mitinglere sahne oluyor. Bazı gözlemciler, Filipinler’deki etnik Çinlilerin, halkın kendilerine karşı duyduğu öfkenin çığ gibi büyüyebileceğinden ve hedef alınabileceklerinden korktuklarını söylüyor.
Bunun yansıması Filipinler’in, Çin vatandaşlarına yönelik yeni vize kuralında görülebilir. Birkaç gün önce vize başvurusunda bulunan Çinli turistler için ek bir şart getirdi. Ziyaretçi vizesi için başvuran Çin vatandaşlarından, istihdam sertifikaları ve banka hesap özetleri ile mali kapasitelerini kanıtlamanın yanı sıra Çin Sosyal Sigorta Kayıt Sertifikalarını da ibraz etmeleri istendi.
Söz konusu önlem, Filipinler tarafından, Çin vatandaşlarının ülkeye yasadışı girişine ve ülkede fazla kalmasına yol açan hileli göçmenlik başvurularının ortaya çıkarılmasının ardından alındı.
Filipinli yetkililer bu politikanın gayrimeşru turistleri meşru turistlerden ayıklamayı amaçladığını söylüyor. Çok sayıda Çin vatandaşının insan kaçakçılığı, fuhuş, adam kaçırma ve dolandırıcılık gibi organize suçlara karıştığı tespit edilmiştir.
Ancak işin göründüğünden daha fazlası var: Filipinler Çin’e, toprak meselesindeki onların zorbalıklarıyla başa çıkmak için yeterli güce sahip olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Ancak bu tür kısasa kısas eylemlerinde en çok zarar görenler, kendilerine karşı oluşturulan bazı çirkin algılar nedeniyle kolay bir saldırı hedefi haline gelen sıradan insanlar oluyor.
İlk yorum yapan siz olun