Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı zulüm ve asimilasyon siyasetleri hakkında ABC Muhabiri Sophie McNeill’in hazırladığı “Dünyaya Anlat” adlı kapsamlı belgesel Avustralya’da birçok kez TV kanalında ve birçok İnternet sitesinde yayınlandı.
Çin araştırmacısı: “İnsanlar kelimenin tam anlamıyla ortadan kaybolmaya başladı, topluluk yetişkin erkeklerden ve kadınlardan mahrum bırakıldı.”
Bu, dünyanın uzak bir köşesi, fakat oradaki hiçbir şey heyecanlandırıcı değil.
Avustralyalı bir Uygur: “Beş kardeşimin (ağabeyim, küçük kardeşlerim ve iki küçük kız kardeşim) hepsi … gizli polisler tarafından alındı. Ağır silahlı Özel Kuvvet polisleri, evlerini basıp çocukların önünde başlarını örterek, zincirleyerek evlerinden götürmüşler.”
Sincan eyaleti (Doğu Türkistan), bir zamanlar eskide İpek Yolu’nun önemli geçidi durumunda olan geniş bir çöl
ve dağ alanıdır.
Bugün oradaki Uygur nüfusu sistematik bir şekilde toplanıyor. Tahminlerce
milyonlarca vatandaş gözaltında
tutuluyor.
Açık kaynak araştırmacısı: “bunun, Çin devletinin yapabildikleri konusunda ileri seviyeli bir materyal olduğunu anladım.”
Muhabir Sophie McNeill tarafından yapılan bu araştırma, Çin’in dünyanın en büyük hapishanesini nasıl etkili bir şekilde işlettiğinin rahatsız edici kanıtlarını ortaya koyuyor.
Eskiden toplama kamplarında tutuklu kalan Avustralyalı bir Uygur: “gözaltı merkezinde televizyonda beyin yıkama programını gizlemeliydik. O hücrede ayak bileğimden zincirlenmiş, elime de kelepçeler takılıydı.”
Hâlâ evlerinde kalanlar bile sürekli izleniyor. Komünist rejim, tüm nüfusu kontrol etmek için ileri teknoloji, kitlesel gözetim araçları ve yapay zekâ kullanıyor.
Avustralyalı bir Uygur: “Her 200 metrede bir kontrol noktası var. Kimliklerinizi kontrol ediyorlar. Akıllı telefonunuzu da kontrol edebilirler.”
Çin Hükümeti
kampanyası kapsamından tutuklanan Avustralya vatandaşı tanıkların anlattıklarıyla,
uydu görüntü analizleri ve Çin yetkililerince çevrimiçi açıklanan resmî
belgelerin bir araya gelmesiyle, Sincan (Doğu Türkistan)’da uygulanmakta olanların gerçekliği tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor.
Açık kaynak araştırmacısı: “Çin hükümetinin birçok kirli sırlarını açığa çıkardım, ancak bulduğum sonuçların büyüklüğü ve etkileri ve ima ettiklerine baktığımda, orada gerçekten başka bir şeyler döndüğünün farkına vardım.”
Program, gözaltına alınanların, bölgede faaliyet gösteren Avustralya şirketleriyle de bağları olan fabrikalarda çalışmaya zorlandığına dair kanıtları ortaya çıkardı.
Akademisyen: “Batılı şirketler, zorla veya en azından istemsiz işçilikle yapılan ürünlere sahip olmanın gittikçe artmakta olan riskleriyle karşı karşıya.”
Program aynı zamanda Avustralya’nın Çin’in distopya gözetim devletiyle ve kendi vatandaşlarını ırksal ayrıştırmalar için kullanılan araçlar ile bağlantıları hakkında kanıtlar ortaya koyacaktır.
Gözetleme araştırmacısı: “Bu bağlantılarla aslında,
Sincan(Doğu Türkistan) ve Çin’de daha yaygın olarak uygulanmakta olan insan hakları ihlallerine ortak olmuş oluruz.”
Çin’de ortaya çıkan olaylar Avustralya’daki Uygurlarda gönül yarası oluşturur. Onlar, uzun zamandır akrabalarının yetkililer tarafından cezalandırılmasına neden olma korkusuyla sessiz kaldılar. Artık, çaresizlik içinde dünyaya neler olduğunu anlatabilmek için sessizliklerini bozdular.
Avustralyalı bir Uygur: “O, ‘eğer serbest bırakılmazsam, buradan çıkamazsam, lütfen benim için seslen. Benim için ayağa kalk. Asla pes etme’ mesajı vermişti”.
Avustralyalı bir Uygur: “Artık konuşmalıyım. Avustralyalılar ve tüm Avustralya hikâyemizi bilmelidir.”
Sophie McNeill tarafından hazırlanan “Dünyaya Anlat” programı, 15 Temmuz Pazartesi günü saat 8.30’da yayınlandı. 16 Temmuz Salı günü saat 16: 00’da ve 17 Çarşamba saat 11: 20’de yeniden verilir. Ayrıca ABC HABERLER kanalında Cumartesi günü saat 10.10’da AEST, ABC iview ve abc.net.au/4corners adreslerinde görülebilir.
Kaynak: ABC
İlk yorum yapan siz olun