İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Çinli yöneticiler ve memurlar hakkındaki soruşturma dosyasına ek deliller sunuldu

Toplama Kamp Mağdurları Platformu üyeleri ve avukatları, suç duyurusunda bulundukları çinli yöneticiler ile memurlar hakkındaki soruşturma dosyasına ek deliller sundu. Süreç hakkında bilgi vermek amaçlı Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.

Çinli yöneticiler, cezaevi gibi işlettiği ve yargılama olmadan ceza vererek insanları hapsettiği toplama kamplarında işkence, tecavüz, cinsel saldırı yanı sıra infaz, zorla kaybettirme, zorla çalıştırma vb. birçok suçu sistematik olarak işlemektedir. Türkiye vatandaşları arasından birçok kişi de bu toplama kamplarında tutulmakta olup, kendilerinden uzun süredir haber alınamamaktadır.

Bu suçlar ile alakalı olarak, Toplama Kamp Mağdurları Platformu başta olmak üzere yakınları toplama kamplarında tutulan Uygur Türkleri, avukatlarının yardımlarıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu ve soruşturma başlatılmıştı.

Geçen süre içerisinde birçok yeni delil ortaya çıktı. Bu delillerden bazıları suçları apaçık ortaya koymaktadır. Çin Toplama Kamplarında, Doğu Türkistanlılara yönelik insanlığa karşı suçlardan dolayı Çinli yöneticiler ve memurlar hakkında devam eden soruşturma dosyasına, 15 Kasım 2022 tarihinde ek deliller sunuldu.

Aynı tarihte Toplama Kamp Mağdurları Platformu başta olmak üzere yakınları kamplarda tutulan aileler, avukatlar ile soruşturma süresi hakkında bilgilendirme yapılması amacıyla Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasında Av. Gülden Sönmez toplama kamp mağdurları için 4 Ocak 2022 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusundan bulunduklarını belirterek, suç duyurusu içinde 112 mağdurun, özellikle Türkiye’deki yakınları olan 19 şikayetçinin bayanları esasında bazı Çinli yetkililer ve işkence uygulayan memurlar hakkında şikayetçi olduklarını ve soruşturma sürecinin başlatılmasının talep edildiğini söyledi. Bu talep üzerine savcılık tarafından bir soruşturmanın yürütülmekte olduğu bilgisini paylaştı.

Av. Sönmez ayrıca “Bugün bu soruşturmaya ek delil olarak bazı görüntü, bilgi ve yeni listeler sunduk. Bu listeler dünya kamuoyunda konuşulan toplama kamp mağdurlarına ait bilgileri içermekte, aynı zamanda müvekkillerimize yönelik suç delillerini oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

Av. Eyüp Can Akçay, “Sunulan belgelerde Çin yönetiminin eğitim kampları olarak adlandırdığı yerlerin hepsinin birer hapishane gibi yönetildiği hatta hapishaneden daha çok sert bir biçimde idare edildiği ortaya konulmuştu. Deliller içinde Uygurların zincirlerle bağlandığı, işkence gördükleri, çok sayıda kişinin hapsedildiğini açık şekilde ortaya koymaktadır. Soruşturma devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Ardından toplama kamp mağduru yakını olan Medine Nazimi şöyle konuştu:

Biz Toplama Kamp Mağdur Yakınları senelerdir akrabalarımız, eş dostlarımızdan haber alamıyoruz, 2017 den beri çin hükümeti keyfi tutuklamalar ile hiçbir suçu olmayan akrabalarımızı toplama kamp, hapishanelerde tutmakta ve işkencelere mağdur kalmaktadır, hatta bazıları ise maalesef oralarda hayatı kayıp etmektedir.

Biz Türkiyede yaşayan Uygurlar Çin’in bu insanlık dişi zulümü ve soykırımın sonlandırılması, bunu gerçekleştiren Çin hükümeti yetkililerinin suçluların Evrensel hak yetkisi altında cazalandırması için 4 ocak 2022 İstanbul Çağlayan Adliyesine suç duyurusunda bulunmuştur, davamız sürüyor, biz mağdurlar kamplarda tutulan masum akrabalarımızın özgürlüğüne kavuşmasını için Tüm savcıları adalet için göreve çağırıyoruz, ve Türk adaletine sığınıyoruz.

Aynı zamanda T.C vatandaşı olmasına rağmen keyfi tutuklanan kız kardeşim Mevlüde Hilal dahil olmak üzere devletimizin Uygur kökenli vatandaşlarına sahip çıkmasını, onların tutuldukları yerleri ve sağlık durumları hakkında çinli yetkililerden bilgi alınmasını, Pekin’deki büyük elçiliğimizden yetkililerin T.C vatandaşlarını ziyaret etmesini ve biran önce onların serbest bırakılması ve Türkiye’ye dönmesi için somut adımlar atmasını talep ediyoruz.Beraberinde anne babası ve kendi T.C vatandaşı olmasına rağmen geri getirilmeyen yavrularımızın biran önce geri Türkiye’de geri getirmesini talep ediyoruz.

Basın açıklamasında ayrıca diğer birkaç Avukat ve Türk Ocakları İstanbul Başkanı Dr. Cezmi Bayram da konuşmalar yaptı.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir