Araştırmacılar ve analistler, Çin’in eski başbakanı Li Keqiang’ın beklenmedik ölümünün, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) üst kademelerindeki potansiyel kargaşaya ilişkin endişeleri artırdığını söylüyor.
Çin’in resmi haber ajansı Xinhua’nın haberine göre, Çin’in eski başbakanı Li Keqiang, 26 Ekim’de Şangay’ı ziyaret ederken “ani kalp krizi” geçirdi. Tüm kurtarma çabalarına rağmen Li, 27 Ekim gece yarısından kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.
Li’nin ani ölümü, dışişleri bakanı ve savunma bakanı dahil üst düzey rejim yetkililerinin gizemli bir şekilde ortadan kaybolması ve yerlerine başka kişiler getirilmesinin ardından geldi ve bu da Partinin yönetici elitleri arasındaki siyasi iç çekişmelerle ilgili spekülasyonları yoğunlaştırdı.
Çinli tarih bilgini ve siyasi yorumcu Wu Zuolai, Li’nin ölümünü “anormal” olarak nitelendirdi ve birçok kişinin bunu Çin Komünist Partisinin (ÇKP) üst düzey liderliği içindeki siyasi mücadelelerle ilişkilendirebileceğini vurguladı. Li’nin 68 yaşında olması partideki diğer etkili isimlerle karşılaştırıldığında nispeten gençti ve bu da spekülasyonları daha da artırıyordu.
Li’nin vefatı, on yıl boyunca yürüttüğü görevinden emekli olmasından yedi ay sonra gerçekleşti. Çin lideri Xi Jinping’in Partinin ülke üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırma çabaları nedeniyle ekonomik ve mali politika üzerindeki etkisi azalmıştı.
Analistler, Li’nin Xi ile yaşadığı anlaşmazlıkların, özellikle de Partinin hayatın her alanında artan kontrolü ve 2021’den bu yana özel sektöre yönelik düzenleyici baskıların Xi’nin gücüne yönelik bir tehdit oluşturabileceğini öne sürüyor. Li, piyasanın liberalleşmesini destekliyor ve 1979’da Deng Xiaoping tarafından uygulamaya konan reform politikalarını savunuyordu.
Li’nin ölümü, liberal reformcu Hu Yaobang’ın 1989’daki vefatını anımsatıyor. Hu’nun ölümü, demokrasi yanlısı öğrenci protestolarına yol açmıştı. 1980’lerin aksine, ÇKP o zamandan beri bir gözetim devleti kurmuştur ve bu da büyük ölçekli anma törenlerinin yapılması olasılığını ortadan kaldırmaktadır. Ancak bu, Xi’nin liderliğine olan güveni daha da zayıflatabilir.
Li’nin vefatı aynı zamanda Çin’in ekonomik sıkıntılarıyla, emlak sektörünün çöküşün eşiğinde olduğu ve genç işsizliğinin rekor düzeyde olduğu döneme denk geliyor. Son aylarda diğer üst düzey Parti yetkililerinin ölümleri ÇKP içinde devam eden siyasi çalkantıya işaret ediyor.
Çinli yorumcu Wang He’ye göre mevcut siyasi durum 1989’dakinden “daha hassas” çünkü Xi, Partinin üst kademelerinden bazılarıyla çatışıyor gibi görünüyor. Birçoğu Xi’ye sessizce karşı çıksa da, Li’nin ölümüyle ilgili resmi açıklamayı sorgulayabilir, muhtemelen bunu bir suikast olarak görebilir veya bunu Xi’nin liderliğine duyulan hayal kırıklığıyla ilişkilendirebilirler.
Siyasi açıdan bakıldığında Xi’nin konumu göründüğünden daha istikrarsız olabilir.
İlk yorum yapan siz olun