İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

BM Genel Kurulu’nda 15 ülke, Çin’in Uygur ve Tibet politikalarını ortak bildiriyle kınadı

BM Genel Kurulu’nda Avustralya, ABD, Almanya, Birleşik Krallık ve Japonya başta olmak üzere 15 ülke ortak bildiri ile, Çin’in Doğu Türkistan ve Tibet’te sistematik olarak sürdürdüğü soykırım ve ağır insan hakları ihlallerini kınandı.

BM Genel Kurulu’nun 79. oturumu kapsamında, sosyal, insani ve kültürel konuları ele alan 3. Komite’nin 22 Ekim 2024 tarihli insan hakları genel görüşmeleri sırasında önemli bir ortak bildiri yayımlandı. Avustralya’nın BM Daimi Temsilcisi ve Büyükelçi James Larsen’in sunduğu ve 15 ülkenin imzasını taşıyan bildiride, Çin yönetiminin Doğu Türkistan ve Tibet’te sistematik olarak sürdürdüğü ağır insan hakları ihlalleri sert bir dille kınandı.

Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, Japonya, Kanada, Avustralya, İsveç, Norveç, Hollanda, Yeni Zelanda, Danimarka, İzlanda, Finlandiya ve Litvanya adına konuşan Büyükelçi Larsen, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin iki yıl önce yayımladığı rapora göre, Doğu Türkistan’daki vahşetin “uluslararası suçlar, insanlığa karşı suçlar teşkil edebileceği” sonucuna varıldığını vurguladı. BM ile antlaşma organları ve birçok uluslararası kuruluşların da benzer görüşlerini ortaya koyduğu da belirtildi.

Bildiride Çin’in kendi resmi kayıtlarından elde edilen bilgilere dayanan kapsamlı raporlarda, Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik insanlık dışı uygulamalar gözler önüne serildi. Bunlar arasında kitlesel keyfi tutuklamalar, ailelerin zorla parçalanması, sistematik işkence, din ve etnik köken temelinde ağır baskılar, cinsel şiddet, zorla kürtaj ve kısırlaştırma ile dini ve kültürel mekanların sistemli bir şekilde yok edilmesi gibi vahşi uygulamaların belgelendiği belirtildi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin Ağustos ayındaki açıklamasına göre, Doğu Türkistan’daki bu insanlık dışı politikaların halen devam ettiği kaydedildi.

Tibet’teki baskı politikaları da bildirinin önemli bir bölümünü oluşturdu. BM insan hakları mekanizmalarının raporlarına göre, Tibet’te barışçıl görüş beyan edenler tutuklanıyor, seyahat özgürlüğü kısıtlanıyor, zorla çalıştırma uygulanıyor ve çocuklar ailelerinden koparılarak yatılı okullara gönderiliyor.

Bildiride, Çin’den keyfi olarak alıkonulan tüm bireylerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması ve zorla kaybedilen aile üyelerinin akıbetinin açıklanması talep edildi. Ayrıca, uluslararası gözlemcilerin Doğu Türkistan ve Tibet bölgelerine engelsiz erişiminin sağlanması için çağrıda bulunuldu.

Büyükelçi Larsen, Çin’in sistematik insan hakları ihlallerinin görmezden gelinemeyeceğini vurgulayarak, “Hiçbir ülkenin mükemmel bir insan hakları sicili yoktur, ancak hiçbir ülke de insan hakları yükümlülüklerinin adil bir şekilde incelenmesinin üzerinde değildir” ifadelerini kullandı ve devletlerin uluslararası insan hakları taahhütlerine uyması gerektiğinin altını çizdi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir