Uygur vakıfları, 5 Şubat Gulca Katliamın’nın 27. yıldönümü münasebetiyle Ankara’da Şehitleri Anma Toplantısı ve Basın Açıklaması düzenledi.
Uygur Akademisi Vakfı, Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı ve Dünya Uygur Kurultayı Vakfı, 4 Şubat 2023 tarihinde Ankara’da, “5 Şubat 1997 Gulca Katliamı Şehitleri Anma Toplantısı” ve Basın Açıklaması düzenledi.
Sunuculuğunu Prof. Dr. Erkin Emet’in yaptığı toplantıya, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Doğan Bekin ve İYİ Parti eski Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş başta olmak üzere politikacılar, akademisyen, STK temsilcileri ve gazeteciler katıldı.
Prof. Dr. Erkin Emet, Gulca katliamının etkisinden söz ederek “Doğu Türkistan’ın her toprağında şehit kanı var. 5 Şubat 1997’de Uygur Türkleri sadece adalet istedi. Uygur gençler karakol önünde ‘Biz adalet istiyoruz’ sloganı attığı için katledildi. Gulca’da yaşanan katliamdan görüntüler, ilk kez dünya basınında yayımlandı. Gulca, Doğu Türkistan davasında bir milat oldu. Çin’in Türkleri yok etmek için politikaları hep vardı, Gulca’dan sonra dünya bu konuyla ilgilenmeye başladı” dedi.
Basın bildirisini Uygur Akademisi Vakfı genel sekreteri Abdulhamit Karahan okudu. Basın açıklamasında 5 Şubat Gulca Katliamıyla ilgili “Bilindiği gibi, 5 Şubat 1997 günü Kadir gecesiydi. Bu mübarek geceyi idrak etmek ve ibadetle geçirmek isteyen bir grup Müslüman Türk kadını bir evde toplanarak Kur’an okumak istemiş, ancak Çin güvenlik güçlerinin baskınına maruz kalmıştır. Zorla polis karakoluna götürülen kadınlardan bazılarının suçsuzken vahşice öldürülmesi nedeniyle halk doğal ve haklı olarak reaksiyon göstermiş, ancak Çin komünist hükümeti halktan özür dileyeceğine kalabalığın üzerine kurşun yağdırmıştır. Bu katliamda yüzlerce Müslüman Türk şehit edilmiş, binlercesi tutuklanıp hapse atılarak işkenceye maruz kalmışlardır. Bu katliam Doğu Türkistanlıların bedensel ve zihinsel dünyasında derin travmalara ve sarsıntılara yol açmıştır. Bugün huzurunuzda katliam sırasında şehit edilen kardeşlerimizi derin saygıyla anarken, Çin komünist yönetimin bu barbarca katliamını asla unutmayacağımızı kamuoyuna bir kez daha duyurmak istiyoruz” ifadelerine yer verildi.
Doğu Türkistan’ın bugünüyle ilgili de bilgi veren açıklamada “Çin komünist yönetiminin bugün yaptıkları dünden farklı değildir. Çin bugün modern dünyanın gözleri önünde soykırıma devam etmektedir. Doğu Türkistan’da kurdukları sözde “Mesleki Eğitim Merkezleri”nde milyonlarca Müslüman Türkü sebepsiz yere alıkoymakta, insanlık tarihinde emsali görülmeyen zulüm ve işkencelere tabi tutmakta, bütün insanlığın gözleri önünde kadınlarımıza hayvanlar gibi topluca tecavüz etmekte, şeref ve insanlık onurunu ayaklar altına almaktadır. Diasporadaki Doğu Türkistanlılar aileleriyle, yakınlarıyla, eş dostlarıyla irtibat kuramamanın kahrını yaşamakta, büyük bir merak ve endişe içinde çaresizce beklemektedirler” denildi.
Açıklamada ayrıca “Çin’in Doğu Türkistan’daki politikalarını 10 ülke Soykırım olarak tanımışlardır, birçok ülke sessizliğini sürdürmektedir. Özellikle, Türk ve İslam dünyası sessizce izlemektedir” ifadeleri yer aldı.
Toplantıda konuşma yapan Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem, “Türklerin eski yurdu olan Doğu Türkistan hep mücadele sahası oldu. İslamiyet öncesi bu bölge halkı olmadan Türklerin medeniyetinden bahsetmek mümkün değil. Doğu Türkistan hem Türklerin toprağıdır hem de Müslümanların en doğudaki toprağıdır. Bugün yine büyük güçlerin mücadele sahası haline geldi. Ancak Türkler artık kendilerini koruyamıyor çünkü Çin kendi kimliğini kabul ettirmeye çalışırken kültürel asimilasyon yapıp Türkleri yok etmek istiyor” ifadelerini kullandı.
Çin’in Kuşak ve Yol projesine dikkat çeken Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, “Doğu Türkistan bütün dünyanın kanayan yarasıdır. Çin son dönemlerde bu yarayı daha büyük bir cüretle kaşıyor. Kamplar, Gulca’nın yaşadıklarını tüm Doğu Türkistan’a yayıyor. Burada her türlü asimilasyon yapılıyor. Dünya bu konuda sessiz. Gulca, Çin’in emperyal projesi Tek Kuşak-Tek Yol’un önemli bir noktası. Burası ileriye dönük olarak Çin tarafından seçildi. Asimilasyon ve soykırım uygulanıyor. Türkiye ve Türk dünyası gerekli adımları atmalı” dedi.
İYİ Parti eski Milletvekili Fahrettin Yokuş, Çin’in Uygurlara yönelik siyasetleriyle ilgili BM raporuna değinerek, “bu rapor üzerinden hem Türkiye’nin, hem İslam dünyasının ve dünya kamuoyunun harekete geçmesi gerekiyordu, fakat herkes buna sessiz kaldı. Bu rapor Doğu Türkistan’da soykırıma varan insanlığa karşı suç işlendiğini ifade ediyor. Bu gerçek ortadayken ve BM tarafından hazırlanmışken buna rağmen hiç kimsenin ve hiçbir toplumun doğru dürüst tepki koymaması ve harekete geçmemesi, Doğu Türkistan’ın kimsesizliğini ve sahipsizliğini ortaya koyuyor. Biz tabiki Türk vatandaşı olarak Doğu Türkistan davasına Türkiye’nin sahip çıkmasını arzu ediyoruz. Ardından bunu İslam ülkelerinden bekliyoruz” ifadelerini kulandı.
İlk yorum yapan siz olun