İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ABD’li siyasetçi Çin’i Uygurlara soykırım yapmakla ve Afrikalı işçileri sömürmekle suçladı

ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi Başkan Yardımcısı Rob Wittman, Çin’i Uygurlara soykırım yapmakla ve Afrikalı işçileri sömürmekle suçladı.

ABD’li siyasetçi ve Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi Cumhuriyetçi Başkan Yardımcısı Rob Wittman, 10 Temmuz 2024 tarihinde yaptığı bir konuşmasında, Çin’in Uygurlara yönelik yaptığı soykırım ve Afrikalı işçilere yönelik eylemlerinden duyduğu endişeyi dile getirerek, yaşanan zulümleri “kesinlikle suç” olarak nitelendirdi.

ABD’nin Çin Komünist Partisi’ne karşı Seçilmiş Komitesi tarafından sosyal medya platformu üzerinden paylaşılan videoda, Wittman, “Çin yeryüzündeki en büyük insan hakları ihlalcisidir. Uygur kadınlarına yaptıkları kesinlikle suçtur. Afrika’daki işçileri sömürüyorlar. Afrika’da çevreyi yok ediyorlar” ifadesini kullandı.

2007 yılından bu yana Virginia’nın 1. kongre bölgesinin ABD temsilcisi olan Robert Joseph Wittman, polis ve kamu güvenliği ile ilgili komitelerde de görev yapmıştır.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA NELER OLUYOR

Çin, özellikle Doğu Türkistan’daki Uygurlara yönelik muamelesi başta olmak üzere, insan hakları ihlallerine ilişkin yaygın iddialar ve uluslararası incelemelerle karşı karşıya kalmaktadır. Aralarında Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün de bulunduğu insan hakları örgütleri tarafından hazırlanan çok sayıda rapor, bölgede Uygurların ve diğer Müslüman halklarının kitlesel olarak keyfi bir şekilde gözaltına alındığına dair iddiaları ayrıntılı bir şekilde ortaya koymuştur.

Bu raporlarda, milyonlarca kişinin “yeniden eğitim” kampları olarak adlandırılan ve zorla çalıştırma, siyasi endoktrinasyon ve dini ve kültürel uygulamalara yönelik ciddi engellere maruz bırakıldıkları kamplarda herhangi bir hukuki süreç işletilmeksizin alıkonulduğu bilinmektedir.

Uygur nüfusu arasında doğum oranlarını düşürme çabalarının bir parçası olarak Uygur kadınlarının kısırlaştırma da dâhil olmak üzere zorla doğum kontrol yöntemlerine tabi tutulduğu iddiaları çeşitli raporlarda vurgulanmıştır. Çocukların devlet tarafından işletilen yetimhanelere veya yatılı okullara yerleştirildiği aile ayrılıkları da bildirilmiştir. Tüm bunlar, araştırmacı gazetecilik, uydu görüntüleri analizi ve hayatta kalanların ve tanıkların ifadeleri de dahil olmak üzere çok çeşitli kaynaklar tarafından kanıtlanmıştır.

Kısa bir süre önce, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer bazı ülkeler, Birleşmiş Milletler’de politikalarının nadiren gözden geçirildiği bir toplantıda Çin’in insan hakları uygulamalarına yönelik eleştirilerini dile getirdiler.

Birleşik Krallık, Çin’i Uygurlara ve Tibetlilere zulmetmeye ve keyfi olarak gözaltına almaya son vermeye ve gerçek anlamda din özgürlüğü, kültürel ifade özgürlüğü ve gözetim, işkence, zorla çalıştırma ve cinsel şiddete karşı özgürlük sağlamaya çağırdı.

Benzer şekilde ABD de Çin’in keyfi olarak gözaltına aldığı tüm kişileri serbest bırakması ve Tibet ve Sincan’daki yatılı okulların işletilmesi gibi zorla asimilasyonu amaçlayan politikalara son vermesi çağrısında bulundu.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir