İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ABD Senatosu’ndan Uygur doktorun haksız mahkumiyetine karışan Çinlilere vize kısıtlaması

Haksız yere hapis cezasına çarptırılan Uygur doktor Gülşen Abbas’ın tutukluluğuyla ilgili olarak Çinli yetkililere vize kısıtlaması getirme kararına ABD Senatosu Tahsisat Komitesi’nin oybirliğiyle destek verdi.

Uygur Hareketi (CFU), Çin tarafından haksız yere 20 yıldan fazla hapis cezasına çarptırılan Uygur doktor Gülşen Abbas’ın tutukluluğuyla ilgili olarak Çinli yetkililere ABD vizelerinin kısıtlanması konusunda ABD Senatosu Tahsisat Komitesi’nin (USSC) oybirliğiyle destek vermesini takdirle karşıladı.

ABD Senatosu Tahsisat Komitesi’den (USSC) gelen destek, Çin’de Uygurlara yönelik keyfi tutuklamaları kınayan ABD Senatörü Dick Durbin tarafından yönetildi. USSC, ABD Senatosu’nda Senato’daki tüm ihtiyari harcama mevzuatı üzerinde yargı yetkisine sahip daimi bir komitedir.

CFU’nun basın açıklamasına göre Gülşen Abbas, kız kardeşi CFU İcra Direktörü Ruşan Abbas’ın Çin’de Uygurlara yönelik toplu gözaltı ve soykırım politikalarını kınamasının ardından 10 Eylül 2018 tarihinde haksız yere gözaltına alındı.

Şu anda yaklaşık 62 yaşında olan Gülşen’in, sürekli bakım gerektiren ağır sağlık sorunlarının olduğu tahmin ediliyor. Onun gözaltına alınması, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) muhalifleri ve ailelerini hedef alan rahatsız edici ulus ötesi baskı uygulamasının altını çizmektedir.

CFU’nun basın açıklamasında Rushan Abbas’ın şu sözlerine yer verildi: “Senatör Durbin’e kız kardeşimin davasına olan ilgisinden dolayı en derin şükranlarımı sunuyorum. Senato Tahsisat Komitesi’nin oybirliğiyle aldığı karar bir zaferdir ve ABD hükümetinin Uygur halkına verdiği desteğin bir teyididir. Gülşen çok uzun süredir haksız bir şekilde gözaltında tutulmaktadır. O ve haksız yere hapsedilen diğer tüm Uygurlar serbest bırakılana kadar rahat edemeyiz ve etmeyeceğiz. Bu değişiklik ÇKP’ye sert bir mesaj vermektedir: masum insanları alıkoymanın sonuçları olacaktır.

CFU icra direktörü, ABD komitesi tarafından gösterilen desteği takdir ederek, bunun ailesi ve ÇKP’nin baskısı nedeniyle acı çeken tüm Uygurlar için umut olduğunu söyledi.

Uygur Akademisi Başkanı ve Dr. Gülşen Abbas’ın kardeşi bir başka açıklamada “Bu değişiklik sadece kız kardeşimle ilgili değil; uluslararası toplumun hem AbD’de hem de Uygur bölgesinde Uygur halkının yanında durduğuna dair net bir sinyal göndermekle ilgili” dedi.

Gülşan Abbas’ın hapsedilmesi konusu uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Daha önce Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü Mary Lawlor, Çin’i Dr. Abbas’ın durumu hakkında bilgi vermeye çağıran bir açıklama yayınlamıştı.

Lawlor açıklamasında: “Tutukluluğunun üzerinden neredeyse altı yıl geçmesine rağmen Dr. Abbas’ın aile üyeleri hala nerede hapsedildiği, onu mahkum etmek için kullanılan deliller ve en endişe verici olanı da sağlık durumu hakkında bilgi sahibi değiller” ifadelerine yer vermişti.

Lawlor açıklamasında, eski İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in, Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları ihlalleri hakkında konuşan sürgündeki Uygurların akrabalarına yönelik “yıldırma, tehdit ve misilleme” modelini vurgulayan 2022 raporuna atıfta bulundu.

BM Özel Raportörü’nün çağrısı, Çin’deki Uygur nüfusuna yönelik insan hakları ihlalleri konusunda süregelen uluslararası endişelerin altını çiziyor.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir