ABD’nın Din Özgürlüğü Raporu’na göre Pekin, tüm dini faaliyetleri Komünist Parti kontrolü altına alma çabalarını genişletti. Dine yönelik baskı kampanyası kapsamında en az 10 bin insanı suçsuz yere hapsetti.
ABD hükümeti Pazartesi günü, Dışişleri Bakanlığının Din Özgürlüğü Raporu’na atıfta bulunarak Pekin’i 2022’de tüm teolojik faaliyetleri Çin Komünist Partisi’nin kontrolü altına almak amacıyla dini inanca karşı genişleyen bir baskı kampanyasında en az 10 bin insanı hapse atmakla suçladı.
Bu suçlama, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 1999’dan beri her yıl yayınlanan ve yaklaşık 200 ülkeyi kapsayan Uluslararası Din Özgürlüğü Raporunda yer alan Çin’e karşı birçok suçlamadan biri.
ÇİN’İN KAMUYA AÇIK BİLGİLERİNDEN YARARLANILDI
Raporun Çin ile ilgili bölümü, Freedom House ve Yüce Tanrı Kilisesi (CAG) gibi dini grupların da dahil olduğu insan hakları savunuculuğu gruplarının raporlarının yanı sıra Çin hükümetinden kamuya açık bilgilerden yararlanıyor.
Örneğin rapor, Başkan Xi Jinping’in geçen yıl 20. parti kongresinde yaptığı “Çin’deki dinler Çin’e özgü olmalıdır” iddiasını, Dışişleri Bakanlığı’nın “CAG ve Falun dafa dahil ‘tarikatlar’ olarak nitelendirilen dini gruplara karşı bir kampanya” olarak adlandırdığı şeyin bir belirtisi olarak gösterdi.
ÇİN, BAZI DİNİ GRUP ÜYELERİNİ TUTUKLUYOR
Rapor, insan hakları savunuculuğu gruplarına atıfta bulunarak, Çin hükümetinin “ÇKP’nin rejime karşı olarak algıladığı herhangi bir grubu giderek daha fazla sapkınlık olarak sınıflandırdığını ve onlara cezalar uyguladığını” belirtti.
Raporda, “Yetkililer, dini grupların liderlerini ve üyelerini, genellikle devlet tarafından oluşturulan dini derneklere kayıtlı olmayan gruplarla bağlantılı olanları tutuklamaya ve başka şekillerde alıkoymaya devam etti” diye de eklendi. Rapor ayrıca yetkililerin, dini grupların liderlerini ve üyelerini yıllarca hapis cezasına çarptırmak ve mahkum etmek için bazen dini faaliyetlerle bağlantılı olarak belirsiz veya asılsız suçlamalar kullandığı bildirildi.
ABD UYGURLARIN ZORLA ÇALIŞTIRILMASI KONUSUNDA YASA ÇIKARDI
ABD’li milletvekilleri, Pekin’in Tibetliler ve Uygurlar da dahil olmak üzere ülkenin dini azınlıklarına yönelik muamelesini bir öncelik haline getirerek, Uygur Zorunlu Çalıştırmayı Önleme Yasası gibi son yasalara ve Çinli hükümet yetkililerine karşı yaptırımlara yol açtı.
Hong Kong, emekli Katolik lider Joseph Zen Ze-kiun ve diğer beş aktivistin şehrin ulusal güvenlik departmanı tarafından tutuklanması nedeniyle de incelemeye alındı.
ÇİN DİNİ FAALİYETLERE KARŞI YASA VE EMİRLERİNİ GENİŞLETTİ
Rapor, dini faaliyetleri bastırmak için kullanılan yasaların ve idari emirlerin genişletilmesini ve bunların çevrimiçi faaliyetleri de hedef alacak şekilde uyarlanmasını belgeledi.
Bunlar arasında 2020’de yalnızca Çin Devlet Din İşleri İdaresi’ne kayıtlı grupların yasal olarak faaliyet gösterebileceğini belirten kuralların ilan edilmesi yer alıyor. Kurallar ayrıca dini kuruluşların ÇKP’nin liderliğini desteklemesi gerektiğini şart koşuyor.
Bu kurallar, 2021’de din işleri idaresinden gelen ve tüm din adamlarının ÇKP’ye bağlılık yemini etmesini gerektiren ve “dini ibadet yerlerine girişin sıkı kapı bekçiliği, kimlik doğrulaması ve kayıt yoluyla düzenlenmesi gerektiğini” belirten bir direktifi içerir.
Geçen yıl, Çin’de izinsiz çevrimiçi dini faaliyetleri yasaklayan, internet dini bilgi hizmetlerinin idaresine ilişkin tedbirler olarak adlandırılan düzenlemeler yürürlüğe girdi. Tedbirler ayrıca, denizaşırı kuruluşlara veya bireylere ve onların Çin’de yerleşik kuruluşlarına çevrimiçi dini faaliyette bulunma yasağı getiriyor.
İlk yorum yapan siz olun