CUS raporu, Çin’in Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) genelinde medya, diplomasi ve sosyal ağları kullanarak kendi anlatılarını yaydığını ve Uygurlara yönelik ihlalleri gizlediğini ortaya koyuyor.
Uygur Araştırmaları Merkezi’nin (CUS) yeni raporu, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da koordineli propaganda kampanyaları yürüttüğünü gösteriyor. Çalışma, Pekin’in kamuoyunu etkilemek, insan hakları ihlallerine yönelik eleştirileri bastırmak ve ÇKP lehine anlatıları teşvik etmek için devlet medyası, diplomatik ağlar, ekonomik güç ve kültürel programları nasıl kullandığını vurguluyor.
Rapor, Çin’in stratejisinin yalnızca ticaret veya diplomatik girişimlerle sınırlı olmadığını; Uygurlara yönelik kitlesel gözaltılar, gözetim, zorla çalıştırma ve dini baskı konusundaki sicilini aklamak amacıyla yürütülen bilinçli bir çabanın parçası olduğunu ortaya koyuyor. Taktikler arasında Arapça yayınlar, yerel medya kuruluşlarıyla ortaklıklar, bölgesel etkileyicilerin işe alınması, koordineli sosyal medya kampanyaları ve gözetim teknolojisinin ihracı yer alıyor. Kültürel ve eğitim programları, bunlara ek olarak Konfüçyüs Enstitüleri’nin ve burs programlarının genişletilmesini içeriyor ve mesajları anti-kolonyalizm, müdahale etmeme ve Müslüman dünyasıyla dayanışma çerçevesinde pekiştiriyor.
Raporda yer alan vaka çalışmaları, Çin büyükelçiliklerinin, devlet medyasının ve gizli çevrimiçi ağların sıklıkla Rus ve İran propaganda kuruluşlarıyla iş birliği yaptığını gösteriyor. Bu kampanyalar, bağımsız gazetecilik için alanı daraltıyor, Çin ile ilgili haberlere yeni “kırmızı çizgiler” getiriyor ve Pekin’in anlatılarına kamuoyu desteğini artırıyor.
Çin’in Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki propagandasının sofistike, iyi finanse edilmiş ve Uygur Soykırımı hakkındaki gerçeği silerken algıları şekillendirmede giderek daha etkili hale geldiğini belirten CUS Genel Direktörü Abdulhakim İdris, “Uygurlara yönelik zulümler Müslüman dünyasında görmezden gelinmeye devam ederse, bu sadece diplomatik bir başarısızlık değil, aynı zamanda derin bir ahlaki ihanet olacaktır. Hükümetler, medya ve sivil toplum, gerçeği ve adaleti savunmak için harekete geçmelidir,” dedi.
Rapor, ÇKP etkisine karşı önlemler alınmasını öneriyor; buna araştırmacı gazeteciliğin güçlendirilmesi, medya okuryazarlığının artırılması, sosyal medyada şeffaflığın yükseltilmesi ve MENA genelinde bağımsız medya ile sivil toplumun desteklenmesi dahil. Bölgesel hükümetlerin adaleti ve dayanışmayı savunması ve uluslararası ortakların Çin propagandasını açığa çıkarmak için koordineli çaba göstermesi çağrısında bulunuyor.
Rapor, Exposing China’s Propaganda Campaigns in MENA (MENA’da Çin Propaganda Kampanyalarını Açığa Çıkarmak) başlığıyla hem Arapça hem de İngilizce olarak erişilebilir durumda.