İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Uluslararası Uygur Kadınları Diyaloğu, Uygur Kadın Hakları Berlin Deklarasyonu yayınladı

Uluslararası Uygur Kadınları Diyaloğu sırasında, Uygur STK ve insan hakları savunucularının sesini yansıtan ve Uygur kadınlarının haklarını korumak için küresel eylem çağrısında bulunan Berlin Deklarasyonu ilan edildi.

Campaign for Uyghurs (CFU) ve Dünya Uygur Kongresi (WUC), 14 Kasım 2025’te Berlin’de Uluslararası Uygur Kadınları Diyaloğu’nu birlikte düzenleyerek, devam eden Uygur soykırımı bağlamında Uygur kadınlarının karşılaştığı ağır insan hakları ihlallerini gündeme taşıdı. Etkinlik sırasında katılımcılar, Uygur Kadınlarının Hakları İçin Berlin Deklarasyonu Platformunu kabul ederek, Uygur kadınlarının haklarını, kültürünü ve kimliğini korumak amacıyla hesap verebilirlik ve uluslararası koordineli eylem çağrısında bulundu.

Diyalog, 1995’te BM’in Dördüncü Dünya Kadın Konferansı’nda kabul edilen Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30. yıldönümünde gerçekleştirildi. O dönemde Çin, cinsiyet eşitliği konusunda kendini küresel lider olarak sunmuş olsa da, son otuz yılda Çin Komünist Partisi (ÇKP), deklarasyonun ilkelerini sistematik olarak ihlal etmiş ve Uygurlara karşı soykırım uygulamıştır. Uygur kadınları zorla sterilizasyon, cinsel şiddet, zorla evlilikler ve devlet dayatmalı zorla çalıştırma gibi yöntemlerle özellikle hedef alınmıştır.

Uluslararası Uygur Kadınları Diyaloğu’nun amacı, Uygur kadınlarının direncini, liderliğini ve cesaretini vurgulamak ve uluslararası toplumu faillerin hesap vermesi için somut adımlar atmaya teşvik etmekti. Açılış konuşmaları, CFU Yürütme Direktörü ve WUC İcra Komitesi Başkanı Rushan Abbas ile WUC’un ilk Başkanı ve önde gelen Uygur lider Erkin Alptekin tarafından yapıldı.

Abbas konuşmasında, “Uygur kadınlarının mücadelesi her kadının özgürlüğüyle bağlantılıdır. Baskı araçları hızla küresel ölçekte yayılıyor. Doğu Türkistan’da olanlar orada kalmayacak,” diyerek Uygur kadınlarının durumunun uluslararası etkilerine dikkat çekti.

Diyalog, Çin yönetimi altında kadınların karşılaştığı zorluklar, Uygur kadınlarının liderliği, sınır ötesi baskılar ve zorla çalıştırma sistemleri gibi konuları ele alan dört panel oturumunu içerdi. Etkinliğe, Uygur aktivistler, insan hakları savunucuları, siyasetçiler ve uluslararası müttefikler katıldı; bunlar arasında İran-Amerikalı kadın hakları aktivisti Masih Alinejad ve Venezüellalı insan hakları savunucusu Lilian Tintori de yer aldı.

Berlin Deklarasyonu, hükümetleri, uluslararası kuruluşları ve sivil toplumu Uygur kadınlarının haklarını tanımaya ve korumaya, mağdurlara adalet sağlamaya ve onların seslerini küresel ölçekte duyuracak sürdürülebilir mekanizmalar kurmaya çağırıyor. Deklarasyon, şu ana kadar 20 dile çevrildi ve 80’den fazla kuruluş ile 150’den fazla birey tarafından desteklendi.

Etkinlik, Çin’in Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri konusunda küresel farkındalığı artırmak ve Uygur kadınlarıyla uluslararası dayanışmayı güçlendirmek açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Daha fazla bilgi almak, Berlin Deklarasyonu’nu görmek veya deklarasyonu desteklemek için buraya tıklayabilirsiniz.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir