İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rapor: Çin hoşgörü imajının gölgesinde İslam’a karşı savaş yürütüyor

Uygur Araştırmaları Merkezi’nin yeni raporu, Çin’in dine karşı ikiyüzlülüğünü ortaya koyuyor—dünya genelinde hoşgörülü bir ülke imajı yayarken Doğu Türkistan’da İslami kimliği kökünden yok ediyor.

Uygur Araştırmaları Merkezi (Center for Uyghur Studies – CUS), 21 Ekim 2025 tarihinde “Çin’in Dine Karşı İkiyüzlülüğü: Çin Halk Cumhuriyeti’nin Dini Politikalarındaki Çelişkileri Açığa Çıkarmak” başlıklı yeni raporunu yayımladı. Rapor, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yurt dışında dini hoşgörü imajı oluştururken, modern tarihin en kapsamlı dini baskı kampanyalarından birini yürüttüğünü ortaya koyuyor.

Rapor, Pekin’in uluslararası alanda sergilediği dinler arası uyum söylemi ile ülke içinde özellikle Uygur Müslümanları, Tibetliler, Hristiyanlar ve diğer dini topluluklara yönelik sistematik baskı uygulamaları arasındaki keskin çelişkiye dikkat çekiyor. Hükümetin “inanç özgürlüğünü koruma” iddialarına rağmen Çin makamları, özellikle Doğu Türkistan’da Ramazan ayında oruç tutmak, dini kıyafet giymek ya da camiye gitmek gibi dini uygulamalara ağır kısıtlamalar getirdi. Binlerce cami ve türbe yıkılırken, milyonlarca Uygur “aşırılıkla mücadele” bahanesiyle sözde “yeniden eğitim kamplarına” kapatıldı.

Çalışma ayrıca Pekin’in dini jeopolitik bir araç olarak nasıl kullandığını da gözler önüne seriyor. Çin, Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) ve diğer diplomatik platformlar aracılığıyla Müslüman çoğunluklu ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. Yurt dışında cami inşa etmeye fon sağlamak, dinler arası diyalog toplantıları düzenlemek ve devlet kontrolündeki medya aracılığıyla dini kurumları etkilemek suretiyle Çin, hoşgörülü bir ülke imajı yansıtarak insan hakları ihlalleri konusundaki uluslararası eleştirileri savuşturmaya çalışıyor.

Çin’in dindeki ikiyüzlülüğü tehlikeli bir ikili oyundur,” diyen CUS İcra Direktörü Abdulhakim İdris, şu ifadelerde bulundu: “Çin hükümeti kendi ülkesinde camileri yıkıp imamları hapse atarken, yurt dışında camilere bağış yapıyor ve dinler arası etkinlikler düzenleyerek kendisini Müslümanların dostu gibi gösteriyor. Bu aldatmaca, yalnızca baskı mağdurlarına hakarettir değil, aynı zamanda dini özgürlük konusundaki evrensel ahlaki değerleri de zayıflatmaktadır. Özellikle Müslüman dünya bu adaletsizlik karşısında sessiz kalmamalıdır.

Rapor, demokratik hükümetleri, uluslararası kuruluşları ve sivil toplumu Pekin’in çifte standartlarıyla yüzleşmeye ve Çin Komünist Partisi’ni diplomatik, hukuki ve ekonomik yollarla hesap vermeye çağırıyor. Ayrıca Uygur Müslümanları, Tibetliler, Çinli Hristiyanlar ve Falun Gong mensupları gibi baskı altındaki topluluklarla küresel dayanışmanın aciliyetini vurguluyor.

Tam metin halinde İngilizce ve Arapça olarak hazırlanan “Çin’in Dindeki İkiyüzlülüğü: Çin Halk Cumhuriyeti’nin Dini Politikalarındaki Çelişkileri Açığa Çıkarmak” başlıklı rapor, Uygur Araştırmaları Merkezi’nin resmi internet sitesinde yayımlanmıştır.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir