Uygur Türkleriyle etnik, dini ve kültürel bağları olan bir ülke olarak, son zamanlarda rapor ve haberlerde Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik insan hakları uygulamaları bizi özellikle endişeye sevketmektedir.
Yazı etiketleri “Türkiye”
Çavuşoğlu: "Beklentimiz tek Çin çatısı altında Uygur kardeşlerimizin huzur içinde yaşamaları"
Çin, heyetlerin gözünü boyuyor / Şartları ve isimleri Türkiye tarafı belirlemeli / Heyet ziyareti, Çin propagandasina dönüşmemeli / Çin, heyete şart koymuştu
Çin’de onlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının hapishanelerde olduğunu ve kendilerinden haber alınamadığına ilişkin söylentiler artıyor. İddiaları araştıran iki gazeteci, ortaya çarpıcı bilgiler koydu.
150 Türk mermer firmasının katıldığı Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda Türk mermerciler büyük şok yaşadı. 2016’dan bu yana Guangzhou, Yunfu ve Türkiye’de ofisleri bulunan 3 şirketin 4 yetkilisinin dün sabah kaldıkları otelde Çin polislerince gözaltına alındığı öğrenildi.
Başta Doğu Türkistan toplumu ve genelde Türk dünyası bu travmayı kolay atlatamayacak ve Çin yönetimi bu yamyam dünya görüşünden hiçbir zaman sıyrılamayacak. Daha kötüsü, yarın bu insanlar hepimizin yüzüne hiçbir şey olmamış gibi bakacaklar. Sakın ha “Nasıl bakacaklar?” diye düşünmeyin. Öyle düşünüyorsanız Çin’i hiç tanımıyorsunuz demektir.
Çin'in Ankara büyükelçisi, Türkiye’nin Uygur Türklerinin durumunu eleştirmeye devam etmesi halinde Pekin ile ekonomik ilişkileri tehlikeye atacağı uyarısında bulundu. Türkiye’de büyük yatırımlar yapmak isteyen enerji ve alt yapı şirketlerinin özellikle bundan olumsuz etkileneceğini bildirdi. Türkiye’nin Çin ödeme platformu “WeChat” ve “AliPay” uygulamalarını desteklemesini önerdi.
Prof. Dr. Abdurreşid Celil Karluk, Çin’in ayakta kalmak için Müslümanlara ihtiyacı olduğunu söyleyerek Türkiye’nin yaptığı çıkış ile Doğu Türkistan’ın hamisi olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini ifade etti.
Çin’in Türkiye’nin ekonomisinde, siyasetinde, ticaretinde de aktif olmaya çalışmasının nedeninin Türkiye’nin Türkistan üzerindeki potansiyel gücünü yok etmek olduğunu vurguladı.
“Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir.”
Gerçekten de görmek istemeyene gösteremiyoruz Doğu Türkistan gerçeğini. Bir grup var, bu grubun da bir medyası. Biz Doğu Türkistan dedikçe konuyu bambaşka yerlere çekiyor hatta bizi ajanlıkla suçluyorlar.
Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur ve Kazak Müslümanlara dönük sistematik işkence ve asimilasyon politikaları karşısında sessiz kalmak bu uygulamaları onaylamak anlamına gelir. Zulüm gören bir halkın yanında yer almak insanım diyen herkesin birinci vazifesidir.