Yüzbinlerce Uygur hapse atıldı ve milyonlarca Doğu Türkistanlı suçsuz yere toplama kamplarına gönderildi. Onlar, Çin'in çeşitli işkencelerine maruz kalıyor; yemek, su, uykudan yoksun, aşırı soğuğa maruz bırakılıyor.
Yazı etiketleri “toplama kamp”
Türk dünyasının buluştuğu Yörük Türkmen Çepni Kurultayı ve kültür şöleni İstanbul'da düzenlendi. Etkinlikte Uygur kültürü tanıtıldı ve Uygur soykırımı anlatıldı.
Toplama Kamp Mağdurları Platformu üyeleri ve avukatları, suç duyurusunda bulundukları çinli yöneticiler ile memurlar hakkındaki soruşturma dosyasına ek deliller sundu. Süreç hakkında bilgi vermek amaçlı Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.
Brüksel'de "Uluslararası Uygur Forumu" gerçekleşti. Forumda politikacılar, STK temsilcileri, akademisyenler, hukukçular ve Uygur aktivistler bir araya gelerek toplama kamplarının kapatılması için somut olarak neler yapılması gerektiği konusu tartışıldı.
Toplama kamplarından sağ kurtarılan Uygur ve Kazak türkü tanıklar, ABD'nin Birleşmiş Milletler'de (BM) Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlalleri konusunda çözüm önermesini talep etmek için Beyaz Saray önünde açlık grevine ediyor.
Cumhurbaşkanı Danışmanı Yasin Aktay'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıracak Şangay İşbirliği Örgütü yazısı: “Türklere zulmü ayyuka çıkmış Çin’in liderinin bulunduğu o meclis, o fotoğraf karesine indirgenemez"
Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesini duyurabilmek için Eyüpsultan’a gelen ve Doğu Türkistan Bayrağı açması nedeniyle polisin engellemesine uğrayarak parmağı kırılan 81 yaşındaki Mahmut Tohti Amin ile birlikte Eyüpsultan Camisi önünde basın açıklaması yapan Toplama Kamp Mağdurları Platformu: “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın İçişleri Bakanımızdan bu tür şahısların polis teşkilatımızın onurunu zedelemesine fırsat vermemesini ve gereğini yapmasını talep ediyoruz.”
Alimcan: "Ablam ve ailesindeki herkes toplama kamplarına alınmış. şuan onların nerede olduğu veya hayatta olup olmadığına dair hiçbir bilgim yok."
Avrupa Parlamentosu Uygur ve diğer Türk Müslüman azınlık gruplara yönelik baskı rejiminden ötürü Çin yönetimini kınayan bir karar aldı. Baskı politikasının sorumlusu Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını istedi.
"Doğu Türkistan'da Zorla Çalıştırılan Mahkumlar" konulu panel düzenlenerek, Çin'in Doğu Türkistan Bölgesi'nde uyguladığı zorla çalıştırma politikalarını ele alan bir rapor paylaşıldı. Çin'in, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında tuttuğu Uygur Türklerini zorla pamuk tarlalarında karın tokluğuna çalıştırdığı belirtildi.
Çin yönetiminin Doğu Türkistan'da inşa ettiği toplama kamplarına ve cezaevlerine aldığı Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara mensup kadınları çeşitli iğne ve ilaçlarla kısırlaştırdığı iddia edildi.
Çin’den yeni bir propaganda hamlesi: Çin’in “Marshall Planı”
Doğu Türkistan’da son dönemde toplama kamplarıyla çok daha sert bir döneme giren Çin baskısın artmasında bu projenin doğrudan bir payı var.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau Çin'deki Tiananmen katliamının 30’uncu yıldönümü kapsamında yaptığı konuşmada, Çin'in toplama kamplarındaki Uygur ve diğer Müslüman azınlıkların bırakılması çağrısında bulundu.
Çin tarafından açık hapishaneye çevrilen Doğu Türkistan'da gazetecilik yapmak da çok zor. Çin yönetimi, bölgeye haber yapmak için gelen basın mensuplarını yedi yirmidört takip ediyor ve engellemeye çalışıyor.
Çin’de onlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının hapishanelerde olduğunu ve kendilerinden haber alınamadığına ilişkin söylentiler artıyor. İddiaları araştıran iki gazeteci, ortaya çarpıcı bilgiler koydu.
Kazak hükümeti; Çin, Doğu Türkistan’daki Müslümanların kimliklerini silmeye çalışırken karşısına dikilmeyeceğini açıkça belli etti. Ancak yanı başlarındaki kamplar Kazaklar, Uygurlar ve diğer gruplarla dolup taşarken, Doğu Türkistan hakkındaki hakikat göz ardı edilemeyecek kadar büyüyebilir.
Toplama kamplarının hapishaneden hiçbir farkı olmadığını söyleyen güvenlik görevlisi, röportajda siyasi eğitim merkezleri hakkında ayrıntılı bilgi veriyor.
"Bir defa 80 yaşındaki Uygur bir teyzenin ayağının kırıldığını gördüm. O ayağına kelepçe takıp arabaya götürdüler. Yaşlı kadıncağız ağlayayım dese sesi çıkmıyordu."
Gülbahar Celilova: "günlük olarak ne olduğu belli olmayan bir ilaç yutmaya zorlanıyorlardı ve ayda bir 'duyguları uyuşturan' bir iğne yapılıyordu."
“Odamda, parmaklarına çiviler çakıldığı için kanlar içinde kalan kızlar ve yediği dayaklar yüzünden ölenler vardı.”
Çin'in Ankara büyükelçisi, Türkiye’nin Uygur Türklerinin durumunu eleştirmeye devam etmesi halinde Pekin ile ekonomik ilişkileri tehlikeye atacağı uyarısında bulundu. Türkiye’de büyük yatırımlar yapmak isteyen enerji ve alt yapı şirketlerinin özellikle bundan olumsuz etkileneceğini bildirdi. Türkiye’nin Çin ödeme platformu “WeChat” ve “AliPay” uygulamalarını desteklemesini önerdi.
Kaşıkçı cinayetinin izini parayla silmeye çalışan Prens, son olarak Çin’deki 10 milyar dolarlık anlaşmayla dünyaya itibar ‘pazarladı’. Karşılığında, Doğu Türkistan’daki işkence kamplarını savundu. Kirli diplomasi, milyonları asimilasyona tabi tutan Pekin’in zulüm projesine en net destek oldu.
Toplama kampları bugün Doğu Türkistan’daki zorba rejimin en çok göze çarpan, en geniş kapsamlı aygıtı. Toplama kamplarında hayatını kaybedenler var. Ancak toplama kampları Doğu Türkistan’da tecrübe edebileceğiniz en ağır ortam değil. Bunların dışında şartları çok ağır olan hapishaneler, insanların zorla çalıştırıldığı fabrikalar, ev hapsi gibi tecrit yöntemleri de vardır.
Milyonları işkence kamplarına kapatan, toplumun kanaat önderlerini demir parmaklıklar ardında tutan Pekin, sistematik zulümde sınır tanımıyor. Doğu Türkistan’ı açık hava hapishanesi haline getiren ‘büyük biraderin’ şimdi de Uygurları yüz tanıma teknolojisiyle fişlemeye başladığı ortaya çıktı.
Öncelikle toplama kampından ne anladığımızı açıklığa kavuşturmak gerek. Toplama kampları herhangi bir suçtan hüküm giymemiş, davası görülmemiş, yalnızca kimliklerinden dolayı potansiyel olarak tehlikeli görülen toplumsal grupların önleyici tedbir olarak tecritlerine dayanıyor. Belli etnik grupların hedef alınması...
Son 2 yılda tutulan ve sadece yurt dışındaki akrabaları ve tanıdıkları tespit edilebilen aydınların sayıları 300'e yakındır. Genel durum ise Doğu Türkistan'da milyonlarca Türk tutuklanmış olmakla beraber aydın kesimdekiler tamamen hapsedilmiş bulunmaktadır.
Doğu Türkistan’daki kamplar, tarihi örneklerinden her şeyden önce yüksek teknoloji ve tam bir disiplinle kontrol edilmeleri ile ayrılıyorlar. Ancak belli etnik gruplara yönelik olmaları ... hüküm giymemiş insanların kimliklerinden dolayı potansiyel olarak tehlikeli görülüp kapatılması ...
Toplama kampı tanığı, 15 ay boyunca Çin yönetiminin kamplarında işkence gördü. Gülbahar Celilova: "17 saat boyunca hiç kıpırdamadan duvara bakıyorduk. Başıma çuval geçirilerek günlerce işkence gördüm, 4 kez hastaneye kaldırıldım"
Şi Cinping, bölge politikasını değiştirerek Uygur azınlığı asimile etmeye yönelik politikalar benimsedi. Sert yönetimiyle bilinen ÇKP'nin Tibet’teki şefi Çen Çuanguo’yu Doğu Türkistan’a atadı. Çen aynı zamanda Politbüro üyeliğine terfi ettirildi. 24 milyon Uygur demir yumruk altında ...