İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Doğu Türkistan’daki Kamplara Satın Alınanlar: Cop, Kelepçe, Şok Tabancası …

Kaynak: DW Chinese    Tercüman: leziyne

Ne türlü bir okula 2768 tane cop, 550 tane elektroşok cihazı ve 1367 çift kelepçe gerekebilir? Doğu Türkistan’nın Hoten şehrindeki “tekrar eğitim kampları”nı yöneten kurum, kendilerince “mesleki eğitim merkezleri” olarak tanıtmaya çalıştığı kamplar için satın alınanları listelediler.

Agence France -Presse, ölçü taslakları, bütçe defteri, çalışma raporu dahil 1500’den fazla hükümet kamu belgelerini incelerek şöyle sonuç çıkardı: Doğu Türkistan’daki “tekrar eğitim kampları” okula değil, tam hapishaneye benziyor.

AFP, verilere dayanarak şunları belirtti: Doğu Türkistan’da Çin tarafından kurulan en az 181 (yeni verilere göre 1300 civarı) tekrar eğitim kampı var. Onlardan Hoten şehrindeki “tekrar eğitim kampları”nı yöneten kurum, eğitim ile hiç de ilgisi olmayan satın alımları gerçekleştirdi. Listede 2768 tane Cop, 550 tane elektroşok cihazı, 1367 kelepçe ve 2792 biber gazı bulunuyor.

Üstelik bunlar, pek çok satın alma listesinden sadece biridir. 2017’nın başlangıcından itibaren Doğu Türkistan’daki yerel yönetim, tekrar eğitim kampları için binlerce kez satım alım gerçekleştirdi. Çeşitli bölgelerdeki kampları tarafından satın alınanlar, polis üniforması, kalkan, kask gibi polis malzemelerini ve taşer, şok tabancası, gürz, cop, göz yaşartıcı gaz, biber gazları gibi işkence araçlarını içeriyorlar. Yine bir kampın satın alma planında işkence sandalyesi de bulunuyor. Bu tür sandalyeler genellikle mahkumlara işkence yapmak için hapishanelerde kullanılır. Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’deki bir yetkili bunun “çalışanların kişisel güvenliğini sağlamak” için böyle bir sandalye satın almanın gerekliliğini bildirdi. Diğer işkence silahlarının da geleneksel silahlara ihtiyaç olunmayan bazı durumlarda kazara hasar olasılığını azaltacağı söyledi.

Ağır korulan okul

BBC muhabiri tekrar eğitim kampı hakkında bir video yayımladı. Videoda muhabir, daha fazla araştırmak için tekrar eğitim kampına yaklaşmak istediğinde polis tarafından engelleniyor ve oradan uzaklaşmaya emrediliyor. Muhabir, yine tekrar eğitim kampı yakınında akrabalarını görmeye geldiği düşünülen aile üyeleriyle röportaj yapmak istediğinde yine polisler tarafından engelleniyor. Muhabir kamera lensine bakarak şöyle soru yöneltiyor: “eğer burası onların söylediği gibi bir okul ise neden ziyaretimizi engelliyorlar?”

Ne kadar zor olsa da o sokaktaki devriye gezen askerleri, vinçlerle dolu inşaat alanları ve dikenli teller ve nöbetçi kuleleriyle çevrili kamp alanlarının fotoğrafını çekebilmiştir. Muhabir yine uydu verilerini kullanarak Davançin bölgesindeki kamp alanının Nisan 2018’den Ekim’e kadar ikiye katlandığını keşfetmiştir. GMV’nin yenilikçi problem çözme danışmanı Ana Sebastien, bu kampın en az 11bin kişiyi sığdıracağını tahmin etmiştir. Bu alan eğer gerçekten hapishane olarak kullanılıyorsa dünyanın en büyük hapishanesi sayılacağını söylemiştir.

13.jpg

Resmî açıklama

Çarşamba günü (24 Ekim) Çin Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chunying Agence France-Presse’in raporunun sorgulanması gerektiğini ortaya koydu ancak doğrudan inkâr etmeyerek “Ben raporun gerçekliğinden şüphe ediyorum. Size Çin’in yetkililerin açıklamaları ve Çin medyasının raporlarını takip etmenizi tavsiye ediyorum” dedi.

Geçen hafta, Çin’in resmi medyası olan CCTV tarafından bir belgesel yayınlandı. “yeniden eğitim kampları”, “mesleki eğitim merkezleri” olarak gösterildi. Tutuklulara, sadece hayatta kalma becerilerini öğretmekle kalmayıp yiyecek, içecek ve yurtlar dahil ücretsiz avantajlar sunulduğu savunuldu. Belgeselde, yeniden eğitim kampı aracılığıyla “hatalarını anlayabilen” ve “kendini yenileyen” birçok “öğrenci” görüntülendi. CCTV yine tekrar eğitim kamplarında terzilik, ekmek pişirmekten başlayıp geleneksel aletlerin geliştirilmesine kadar çeşitli mesleki beceri talimi ve eğitimlerini göstermekle beraber röportaj yapılan kişilerin beyanlarıyla bu eğitim merkezleriyle onların yaşam şartlarının nasıl iyileştiğine vurgu yaptı.

Ancak, bu tür “okul”un yine bir yüzü de vardır. Mesela kampa giriş: sabıkalı olanlar dışında da yerel hükümet, her aileden en az bir üyenin birden üç aya kadar “mesleki eğitim merkezleri”nde eğitim almalarını istiyor.

“Öğrenciler”in arşivleri, sabıka ve başarı puanlarının yüksek düşüklüğüne göre bir merkezi kurum tarafından yönetilir. İyi performans gösterenler, ailesindekilerin ziyaretine izin verilme ve hatta kamp odasını kullanabilme hakkını kazanma fırsatına sahip olabilirler.

Yetkililer “öğrenciler”in evlerini ziyaret ederler ve onlara “terörle mücadele” dersi verirler. Onların düşüncelerinde partiyle, merkezi hükümetle uyuşmayan belirtilerin olup olmadığını kontrol ederler.

Bir kurumun memorandumunda, her hafta, her ay ve her mevsimde “öğrenciler”in mandarın Çince yeteneği ölçüleceği ve herkesin pişmanlık yazısı yazmaları gerektiği yazılmıştır. Bununla birlikte her gün vatanı öven şarkılar söylemek, propagandalar ezberlemek ve Çince klasik kitabını ezberlemek gibi faaliyetler de vardır. 2018 yılının başında Hoten’deki tekrar eğitim kampları merkezi tarafından bir ay içinde 194 bin tane mandarın Çincesi çalışma defteri satın alındığı bilinmektedir.

Bir belgede, 2016 yılında Doğu Türkistan’a parti sekreteri olarak atanan Chen quanguo’nun tekrar eğitim kamplarında “okul benzeri eğitim verilmesi, askeri biçimde yönetilmesi ve hapishane benzeri önlem alınması” gerektiğini, bununla beraber “uysal Çin vatandaşları” olarak yetiştirmek için tekrar eğitim kampları aracılığıyla “onların soylarını kurutmalı, bağlantılarını koparmalı ve köklerini kazmalı” ifadelerini kullandığı kayda geçmiştir.

Kaynak: DW Chinese  Luo Fa / Li Qian  25 Ekim 2018,  Tercüman: leziyne

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir