İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Doğu Türkistan Millî Ordusu Kuruluşunun 76. Yıldönümü Anısına

Abdurehim Gheni Uyghur

Bugün 8 Nisan, Uygur yakın zaman tarihinde (8 Nisan 1945) Gulca’da  Doğu Türkistan Millî Ordusu’nun kurulduğu gündür. Bu vesileyle şanlı tarihimizin bu önemli gününü anıyorum.

9 Nisan 1944 tarihinde Sovyetler Birliğinin Gulca Başkonsolosluğunun yardım ve destekleriyle Gulca ilçe merkezinde (bugünkü Gulca şehrinde) Sheng Shicai ve Milliyetçi Çin rejimine karşı gizli örgüt – Gulca Kurtuluş Örgütü kuruldu. İlihan Töre örgüt reisi olarak seçildi.  

14 Ağustos 1944 tarihinde Fatih Muslimov, Ekber, Seyit ve Gani Batur gibi kahramanların önderliğinde Nilka ilçesinin Ulastay dağlık bölgesinde silahlı direnişçi örgütü kuruldu. Aynı yıl Ekim ayının başlarında Nilka direnişçileri, Milliyetçi Çin rejiminin dayanılmaz zulmüne karşı ayaklandılar ve kısa sürede bir çok galibiyet elde ederek Nilka ilçe merkezini düşmandan kurtardılar. Paniğe kapılan Çin rejimi aceleyle Ürümçi’den üç binden fazla asker naklederek ayaklanmayı bastırmaya çalıştı, ancak ardı ardına hüsrana uğratıldı. Ayaklanan halk Gulca’ya yürüdü ve Harembağ, Havaalanı ve Liang Shang savaşları sonucu Gulca’yı işgalci Çin rejiminin elinden kurtararak 12 Kasım 1944 tarihinde Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ilan ettiler.

8 Nisan 1945 tarihinde Gulca’da Doğu Türkistan Millî Ordusu’na sancak teslim töreni yapılarak düzenli ordunun kurulduğu resmi olarak ilan edildi.  Askerî üniformalar Sovyet ordusu örnek alınarak diktirildi. Apolet, nefte ve ordu tuğları belirlendi; madalya ve nişanlar dağıtıldı. Ordu karargahına bağlı askerî teçhizat kısmı, siyasi büro, askerî yapı kısmı, askerî mahkeme, askerî harekat kısmı gibi birimler tesis edildi. Sovyet Kızıl Ordusu’ndan kaçarak Gulca’ya gelip yerleşen Çarlık Rusya ordu komutanlarından Palinov baş komutanlığa, Mazharov karargah komutanlığa, Uygurlar arasından Zunun Teyipov baş komutan yardımcılığına, Gani Batur Askerî Mahkeme başkanlığına, Abdülkerim Abbasov Siyasi Büro başkanlığına atandı. Düzenli ordunun askeri varlığı 40 bin kişiden oluşmaktaydı.

Bu ordu yeni kurulmasına rağmen vatanı düşman işgalinden kurtarma iradesi yüksek ve cengâver bir ordu olduğundan çok kısa bir sürede kuzeydeki üç ili de Çin istilasından kurtardı ve Çin ordusunun en sağlam savunma hattı, Çin rejiminin Doğu Türkistan’daki politik merkezi – Ürümçi’nin en sağlam savunma duvarı olarak bilinen Şiho ve Cing savunma hatlarını imha edip Ürümçi’ye doğru ilerledi. Ürümçi’ye 150 kilometrelik mesafede olan Manas ırmağının kenarına gelen ordu ırmağı geçerek taarruza geçmek için emir bekledi. Aynı zamanda Güney harekat orduları oluşturularak Tanrı Dağlarının güneyine doğru düşman işgalinden kurtarma harekatları başlatıldı. Harekatla birlikte bölgeye gizli görevlileri göndererek Çin rejimine karşı ayaklanmaları organize ettiler. Güneyde Taşkorgan ve Taşmalılardan oluşan silahlı örgüt kurarak Çin rejiminin elinde bulunan yerlere doğru genel taarruza geçtiler. Düzenli ordu stratejik öneme sahip Bay ve Onsu ilçelerini düşman işgalinden kurtardı ve Çin  askerleri Aksu şehir surları içinde muhasaraya alındı. Diğer bölgelerdeki silahlı örgütler de peşi sıra kendi bölgelerindeki Çin rejim ordularını etkisiz hale getirdiler. Çin ordusunun büyük bir kısmı şehir surları içine hapsedilmiş oldu.

Tam da bu sıralar 2. Dünya Savaşı henüz sona erdiğinden Milliyetçi Çin rejim lideri Jiang Jieshi ABD Başkanı Roosevelt aracılığı ile Stalin ile irtibata geçerek Moğolistan’ın bağımsızlığını tanıma,  Lvshun ve Dalian limanlarının Sovyetlere kiralanması ve buralarda Sovyetlerin asker bulundurmasına izin verme, Kuzeydoğu Çin’de demir yol yapma yetkisini verme gibi konularda taviz verme koşuluyla Doğu Türkistan’ın Çin hudutları içerisinde kalması için anlaştılar. Anlaşma sonucu Sovyetler Doğu Türkistan’dan tüm askerî danışman ve elemanlarını geri çağırmakla kalmayıp silah, teçhizat ve mühimmat satışını da durdurdu. Üstelik Doğu Türkistan hükumetini Milliyetçi Çin rejimi ile masaya oturmaya zorladı.

Birkaç aylık çetin geçen görüşmeler sonucu 1946 yılının Nisan ayında taraflar arasında “11 Maddelik  Antlaşma” imzalanarak Doğu Türkistan Cumhuriyeti hükumetinin adı kaldırıldı ve yerine koalisyon hükumeti kuruldu. Doğu Türkistan Millî Ordusunun mevcudu azaltılıp 6 alay olarak yeniden düzenlendi. Güneyde ayaklanan on binlerce silahlı örgüt üyesi silahlarını teslim ederek evlerine döndüler. Ancak Milliyetçi Çin rejimi antlaşmayı ihlal ettiği için koalisyon hükumeti dağıldı ve Doğu Türkistan vekilleri 1947 yılının Ağustos ayında Ürümçi’den Gulca’ya döndüler. Akabinde ordu mevcudunu yeniden arttırarak 5 atlı alay, 3 piyade alayı ve 1 atlı taburdan oluşan 30 bin kişilik daha mükemmel bir ordu kurdular.

1949 yılında Çin komünistleri Milliyetçi Çin orduları ile yaptıkları nihaî savaşta galebe çaldılar ve Milliyetçi Çin rejimi Tayvan’a doğru çekilmeye başladı.  Aynı yılın Haziran ayında Çin komünist liderlerinden Liu Shaoqi Sovyetler Birliği’ne özel görüşmeye gitti. Görüşme sonucunda Sovyet yetkilileri Çin komünistlerinin Doğu Türkistan topraklarına girme adımını hızlandırması gerektiği önerisinde bulundular. 14 Ağustos 1949 tarihinde Çin Komünist Parti (ÇKP) vekili Deng Liqun beraberinde 3 görevli ve bir telgrafçı ile birlikte Almatı üzerinden Gulca’ya geldi. Çin kaynaklarına göre 18 Ağustos günü Mao Zedong, Ahmetcan Kasımî’ye telgraf göndererek Eylül’de gerçekleştirilecek Çin ulusal siyasi istişare kongresine davet etmiş ve 20 Ağustos günü Ahmetcan Kasımî, Mao Zedong’un telgrafına yanıt vererek davete icabet edeceğini bildirmiştir. 1944 – 1949 yılları arasındaki Milli kurtuluş mücadelesi sürecinde Sovyetler Birliği adına Gulca’da görev yapan istihbarat görevlisi doktor Hakim Cappar ile Yarulla Bekov’un Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yayımladığı anılarında yazdığına göre Kurtuluş Mücadelesi liderlerinden Ahmetcan Kasımî önderliğindeki heyet 24 Ağustos 1949 tarihinde Almatı’da Moskova’dan gelen yüksek mevki sahibi bir görevli ve Kazakistan Cumhuriyeti devlet istihbarat teşkilatından bir Kazak yetkili ile görüştüler. Bu görüşmede Sovyetler Birliği yetkilileri tarafından Ahmetcan Kasımî ve beraberindeki heyet üyelerine, Beijing’da gerçekleştirilecek ÇKP ilk ulusal siyasi istişare kongresine herhangi bir siyasi talepte bulunmaksızın ve şart koşmaksızın iştirak etmeleri ve Çin’in siyasi programlarını desteklemeleri önerildi. Ahmetcan Kasımî bu teklifi reddederek kendilerinin kongreye katılmaları halinde Doğu Türkistan’ın siyasi kaderi belirlenecekse öncelikle bağımsızlık talep edeceklerini, en kötü ihtimal federatif yapı esaslarına göre haklarını talep edeceğini, aksi takdirde bu kongreye katılmasının bir önemi olmayacağını kesin bir dille ifade etti. Çok çetin geçen bu görüşme aynı gün gece yarısına kadar devam etti. Tartışmanın artması sonucu Ahmetcan Kasımî, İshakbek Munonov ve Delilkan Sugurbayev  gibi liderler nihayetinde ÇKP’nin en azından milli sorunu Sovyetleri örnek alarak çözmelerini, yani cumhuriyetler birliği kanununu tanıması gerektiğini ifade ettiler. Ancak Moskova vekilleri buna dahi memnun edici bir yanıt vermediler. Görüşme sonuçsuz bir şekilde sona erdi.

Çin hükumeti bugüne değin Ahmetcan Kasımî ve beraberindeki heyetin 24 Ağustos 1949 tarihinde Almatı’dan ayrılarak 27 Ağustos günü Beijing’da gerçekleştirilecek kongreye katılmaya giderken Baykal gölü civarında kötü hava koşullarından dolayı uçak kazası sonucu hayatlarını kaybettiklerini iddia ederek merhum heyet üyelerinin Beijing’daki kongrede herhangi bir millî ve siyasi hak talebinde bulunmayacağının ve onların Çin Halk Cumhuriyeti’ni tamamen desteklediğinin propagandasını yapmaktadır. Ancak Uygurlar Ahmetcan Kasımi önderliğindeki heyetin suikasta kurban gittiklerini düşünmektedir.

Bir çok savaş sonucunda Çin komünistleri Milliyetçi Çin rejimini yenerek onları Tayvan’a çekilmeye mecbur etti ve 1 Ekim 1949 tarihinde komünist Çin Halk Cumhuriyeti kuruldu. 20 Ekim 1949 tarihi itibariyle işgalci Çin komünist ordusu Sovyetler Birliği’nin destekleriyle Doğu Türkistan’ı istila etti. 20 Ocak 1950 tarihinde ise Doğu Türkistan Millî Ordusu istilacı Çin komünistleri tarafından Çin ordusunun 5. kolordusu olarak yeniden düzenlendi ve Çin ordusuna dahil edildi. 1955 yılına gelince tamamen ortadan kaldırıldı. Doğu Türkistan’daki Uygur, Kazak vb. tüm halkların gururunun sembolü olan ve milletimizin kalbinde sonsuza kadar silinmez derin izler bırakan Doğu Türkistan Cumhuriyeti ve baş tacımız Millî Ordu’muz nihayet işgalci Çin komünistleri tarafından yok edildi ve Doğu Türkistan işgalci Çin’e bağımlı hale geldi.

Türkiye Türkçesine aktaran: Erkin Köktuğ

Kaynak:
www.rfa.org
“Uygur Umumi Tarihi”, Dr. Nebijan Tursun

         

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir